23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
Bugün 23 Nisan 2024.
104 yıl önce bugün 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.
16 Mart 1920’de İngilizlerin İstanbul’u işgal etmesine ve İstanbul hükümetinin acizliğine daha fazla dayanamayan Mustafa Kemal Paşa 19 Mart 1920’de bir genelge yayınladı.
Bu genelgede Ankara’da olağanüstü yetkilerle donatılmış bir meclis kurulacağını ve katılmak isteyen vatanseverlerin meclise davet edildiğini duyurdu. Yurdun dört bir yanından gelen vatanseverler Ankara’da toplandı ve egemenliğın millete geçtiği tescillendi.
Cumhuriyet’in ilan edilmesine kadar ki süreçte kurucu temel taşların örüldüğü bir çok karar bu ilk meclis tarafından verildi. Kurtuluş Savaşı’ndaki her adım TBMM’nin verdiği yetkilerle atıldı. Mustafa Kemal Atatürk verdiği kararları meclisten aldığı destek ve onayla attığının altını her zaman çizmiştir. Ki bu durum çok uzun süre monarşi ve yarı monarşi ile yönetilen bir millet için şaşırtıcı bir gelişmeydi. Nitekim yine ilk anayasanın ve İstiklal Marşı’nın kabulü, saltanatın kaldırılması, Ankara’nın başkent olması, cumhuriyetin ilanı gibi temel nitelikteki kararlar bu meclis tarafından alındı. Lozan Barış Antlaşmaları da bu meclisin belirlediği heyet tarafından müzakere edildi.
Velhasıl Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri 23 Nisan 1920’de atıldı. Ve bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk resmi bayramı oldu.
1922’den 1935’e kadar Milli Hakimiyet Bayramı olarak kutlanan bu bayram o tarihten sonra Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı adını aldı. Ancak bayramın çocuklarla ilişkilendirilmesi ve makamlara çocukların oturtulması gibi gelenekler 1927’ye kadar dayanmaktadır.
Bayram günümüzdeki adını yani 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ismini 1981’de aldı.
Atatürk için çocuklar her daim önemliydi. Dünyada çocuklara bir bayram hediye eden ilk lider olarak da tarihe geçti.
Çocuklar hakkında söylediği şu sözler bir milletin nasıl oluştuğunu ve çocuklarımızın ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sermektedir.
“Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir. Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar. Egemen olmayan boyun eğmek zorunda kalır. Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”
Gerçekten de vatanı korumak çocukları korumakla başlar. Şimdi siz, İlker yine konuyu döndü dolaştırdı ekonomiye getirdi diyeceksiniz ancak ben kendimi tutamayacağım.
Bu ülkenin güzel çocukları kursaklarından bir lokma et geçemeyecek hale getirildi.
Neredeyse 1 milyona yakın çocuk işçi sömürü sistemi altında eziliyor.
Eğitim sisteminin içi boşaltırılarak geleceğimizin altına dinamit koyuluyor.
Vatanını ve milletini seven önce çocukların iyi beslenmesini, iyi bir eğitim almasını ve güvende olmasını sağlar.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun...
DÖNER NE ALAKA?
Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier Türkiye’ye geldi.
Aslında ayrı ayrı incelendiğinde sembolik anlamlar ifade eden bu ziyaretin en kritik noktalarından biri Steinmeier’ın Erdoğan’dan önce İmamoğlu ile görüşmesiydi. Her ne kadar bu görüşme Erdoğan’ın Irak gezisinden dolayı böyle planlandı gibi açıklama yapılsa da bence İmamoğlu’na Alman basını tarafından atfedilen “yeni lider” algısı açısından çok önemli.
Nitekim geziler, kültürel etkinlikler gibi faaliyetlerin çoğunda Steinmeier’in yanında İmamoğlu vardı.
Ben konunun bu tarafından bağımsız olarak Steinmeier’in 60 kiloluk Alman usulü kıyma döneri yanında getirmesine ve onun başına geçip döner kesme pozları vermesine takıldım.
Tüm dünya bu ziyareti bu fotoğrafa indirgedi. Her ne kadar Steinmeier bunu Türk-Alman ilişkilerinin, dostluğunun derinliğine vurgu yapmak için kullanıp “Döner artık bir Alman Ulusal yemeği” dese de bana bu verilen imaj doğru gelmedi.
Almanya’daki gazeteci büyüğüm Tuncay Özdamar da konuyla ilgili altına imza atacağım bir paylaşım yapmış.
“Bakanlardan biri Türk.
En iyi yönetmenlerden biri Türk.
Alman milli takımının kaptanı bir Türk.
Kovid aşısının mucitleri Türkler.
Kalp cerrahları var, profesörler var, yazarlar var.
Fakat Steinmeier yanında döner getiriyor!”
Gerçekten de iyi niyetle yaptığını düşünmeye çalışsam da bu sembolik açıdan pek de hoş olmadı.
Bilmiyorum katılıyor musunuz?