Beşiktaş’ın deneyim düzeyi
Kasımpaşa deplasmanında 15 gol girişimi üreten Beşiktaş, yediği sürpriz golle beraberliğe razı olmuştu. Karabük deplasmanında da 15 gol girişimi üretti Beşiktaş, bu kez daha zor koşullardan galibiyeti çıkarmayı bildi. 15’er gol girişimi geçtiğimiz sezonki deplasman ortalamasına yakın. Demek ki hücum üretkenliği yavaş yavaş rayına giriyor.
En önemlisi de daha önceki maçlarda rastlanan bir “suskunluk dönemi” yaşamadı Karabük karşısında Beşiktaş. Baskı yediği son dönemde bile 2 gol girişimi üretmeyi başardı. Aslında ilk yarım saatlik performansıyla maçı koparmış olmalıydı ama Talisca’nın durgunluğu buna elvermedi. Porto karşısında farklı bir Talisca izleyeceğimizi umuyorum. Karabük maçında on kişi kalmanın büyük bir handikap oluşturmadığını gördük. Oyuncular bu tür zor koşulların üstesinden gelecek deneyim ve olgunluğu yakalamaya başladılar. Bu köşeyi düzenli okuyanlar hatırlayacaktır: Üst üste iki şampiyonluğa rağmen Beşiktaş’ın gereken deneyim birikimine henüz sahip olmadığını, kimi yol kazalarının bundan kaynaklandığını belirtiyordum sıkça.
Karabük maçı bu sorunun yavaş yavaş aşılmakta olduğunun kanıtı sayılabilir kanımca. Yine de bir şerh düşmek şart: Dakika 81’e kadar sadece 3 gol girişimi üretmiş olan Karabük’ten, bu dakikadan sonra baskı yemek ve son dilimde kalesinde 5 gol girişimi görmek pek yakışmadı Beşiktaş’a. Bunu on kişi kalmaktan ziyade, henüz istenen fizik düzeye varılmamış olmasına bağlıyorum.
QUARESMA’NIN MAÇI
Bunun bir sorun oluşturup oluşturmadığını bu akşamki Porto maçında sınama fırsatını bulacağız. Zorlu Porto deplasmanında Şampiyonlar Ligi için iyi bir başlangıç umuyorum. Beşiktaş’ın Porto karşısında galibiyeti bulunmadığını, Porto’nun ligde 5’te 5 yaptığını unutmayalım elbet. Ama bunun bu akşamki maç için bir ölçü oluşturmayacağını da bilelim. Beşiktaş’ın motivasyondan ziyade, konsantrasyona ihtiyacı var Porto karşısında. Ulaştığı deneyim düzeyinin bunu sağlaması gerekir Beşiktaş’a. Maç konsantrasyonuna, alıştığımız oyun anlayışını ekler ve zaman zaman önde pres yapıp olabildiğince dikine oynamayı başarırsa Beşiktaş, sahadan iyi bir sonuçla ayrılacaktır.
Beşiktaş taraftarının Quaresma sevdasının 3 Ekim 2007 tarihli bir Porto maçında başladığını da hatırlayalım. Porto İstanbul’daki maçı Quaresma’nın 90+2’de attığı golle kazanmış, Quaresma oynadığı futbolla Beşiktaş taraftarının gönlünde taht kurmuştu. Bu akşam bunu perçinlemenin, işi bir karasevdaya çevirmenin vaktidir belki de Quaresma için. Bütün kalbimle “Bu maç Quaresma’nın maçı olsun” diyorum.