Orhan Buyruk, turizm ve organizasyon firması sahibi genç bir girişimci.

Geçen ay İsrail Konsolosluğundan turist vizesi alıp bir tur kafilesi ile İstanbul’dan Tel Aviv’e uçtu.

Kudüs-ü Şerif’i ziyaret edecekti.

Daha evvel de gitmişti Kudüs-ü Şerif’e.

Hiçbir problemle karşılaşmadan gitmiş ve hiçbir problemle karşılaşmadan memlekete dönmüştü.

Bu sefer ise Tel Aviv Havaalanı’nda -bir müddet sorgulandıktan sonra- gözaltına alındı.

Gerekçe çok komik: Güya Facebook sayfasında İranlı bir arkadaşına İsrail hakkında bilgi vermek suretiyle ajanlık yapmış Orhan Buyruk!

Ajanlar mesleklerini ne zamandan beri herkese açık Facebook paylaşımlarıyla icra ediyorlar?

Böyle ulu orta ajanlık mı olur?

Laf işte!

***

28 Eylül’den beri, yani tam 17 gündür böyle saçma sapan bir gerekçeyle zindanda tutuyorlar Orhan Buyruk’u.

Türkiye’deki avukatı Ahmet Akif Demir anlatıyor:

“Buyruk’un ziyaretinin tek amacı Kudüs’e giderek Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’yı ziyaret etmekti. İsrail’de konuyla ilgilenen avukattan edindiğim bilgiye göre, kendisine ‘İran ajanı olduğu ve Facebook hesabında arkadaş olarak ekli İranlı birine İsrail hakkında bilgi aktardığı’ yönünde bir suçlama yöneltilmiş. Bu tamamen yanlış bir suçlama ve hiçbir dayanağı yok. Suçlamayı yönelten savcının da elinde bir delil yok. Müvekkilim Orhan Buyruk, gözaltına alındıktan on gün sonra mahkemeye çıkarıldı ve avukatı ile ancak o zaman görüşebildi. Tabii ki suçlamayı reddetti. Savcı ise ülkede Yahudi bayramlarından dolayı tatil olduğu için delil toplayamamasını gerekçe göstererek ek süre istedi ve duruşma 20 Ekim’e ertelendi. Benim anladığım kadarıyla İsrailli makamlar Buyruk’u içeride tutarak psikolojik baskı yapmak istiyorlar.”

***

Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzelme yoluna girdiği şu günlerde İsrail makamlarının bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına reva gördüğü bu muamele, akılalmaz derecede büyük bir küstahlık.

‘Hem Türkiye ile ilişkilerimi düzeltirim hem de Türkiye vatandaşlarına istediğim gibi eziyet ederim’ diyor İsrail.

Orhan Buyruk’un şahsında Türkiye’ye şamar oğlanı muamelesi yapıyor.

Bir an evvel haddi bildirilmeli.

Muhakkak, ama muhakkak; hemen!