Gordion’un Düğümü
Sezona Şenol Güneş ile başlayan, Burak Yılmaz, Rıza Çalımbay ve Serdar Topraktepe ile devam eden Beşiktaş’ta beşinci teknik adam Fernando Santos’un ilk maçıydı dün. Teknik direktörde yabancıya dönen Siyah- Beyazlılarda kadro ise Türkleşmişti. Sahaya çıkan ilk 11’in 7’si yerliydi ve 21. Dakikada Hadziahmetovic’in yerine Demir Ege’nin girmesiyle bu sayı 8’e çıkıverdi.
Hatalı kadro planlaması ve yaşanan kadro dışılar Beşiktaş’ı öz kaynaklara yöneltmeye zorlamıştı. Kayıp sezonun karı da bu gençler oldu. Kartal; Semih Kılıçsoy gibi bir yeteneği, Demir Ege gibi geleceği olan bir genci kazandı.
Maçın başlamasıyla birlikte Semih’in şovu da başladı. Sol kanattan akın akın gelen Semih’i Biraschi ancak el ense çekerek durdurabildi. Sağ kanatta da Rashica bindirmelerle Karagümrük defansını zorluyordu. Santrfor Cenk Tosun’un arkasında da Gedson Fernandes ve Salih Uçan’ın olduğunu düşünürsek, maçı izlemeyen bir futbolseverin beklentisi gollü bir maç olacaktı şüphesiz. Ama oyunun 2/3’lük bölümünde öyle olmadı. Kağıt üzerindeki bu etkili hücum hattı çim üzerinde etkisiz kaldı.
İki bek Onur ve Umut’un yeteri kadar bindirme yapmaması ve Beşiktaş ileri hattının kalabalık Karagümrük savunması arasında sayısal olarak azınlıkta kalıp kaybolması gole ulaşmakta yaşanan zorluğun bir parçasıydı ancak ortada bir şanssızlık da vardı. İlk yarıda direkten dönen 2 top, Gedson’un karşı karşıya pozisyonu gol olsa bambaşka bir oyuna dönüşürdü maç. Beşiktaş sahadaki rakip kadar bir de görünmeyen bir şanssızlıkla da mücadele ediyor gibiydi.
İlk yarıda savunmada kalan ve topu rakibine bırakan Şota Arveladze ikinci yarıda daha açık futbola döndü ve maça da denge geldi. Konuk ekip daha ciddi ataklarla Beşiktaş savunmasını zorlarken Beşiktaş’a da rakip yarı alanda daha geniş alanlar oluşmaya başlamıştı. Ancak ortada “Gordion’un Düğümü” gibi çözülemeyen bir düğüm vardı: Gol. Acaba bu düğümü kim açacaktı?
Düğümü çözen Beşiktaş’ın yeni ‘Büyük İskender’i Semih Kılıçsoy oldu. İkinci yarıda sağ kanada geçen Semih, düğümü kılıcıyla değil ama o müthiş sağ ayağı ile çözdü. Bu gol sadece Kasımpaşa savunma direncine karşı değil şanssızlığa da karşıydı. Hemen ardından Semih’in pasında gelen Rashica golü, şanssızlığın da yenilebileceğinin kanıtı gibiydi.
Santos’la birlikte Beşiktaş’ta bir şeylerin değişeceği Rize deplasmanında anlaşılmıştı. Dün gençler sahadayken, Ghezzal ve Muleka’nın ancak 75. dakikada oyuna alınması, Rebic’in 80. dakikada düşünülmes, formayı daha çok isteyen ve hak edenin alacağının da işaretiydi. İki kez kaleciyle karşı karşıya pozisyonda gol vuruşu yapamayan Gedson’un Rebic’in pasında attığı gol ise Portekizli futbolcu için bir moraldi. Sonuçta oyun için Ronaldo’yu bile kulübede oturtan bir teknik direktör var Beşiktaş’ın başında.
Karagümrük içinse bu sezon, Süper Lig’deki en zor sezonu olacak gibi. Şota sihirli değneğini çıkartmazsa son haftalara korku tünelinde girebilirler.
Beşiktaş, Santos’un ilk maçında üç puanı alırken, alıp başlarını giden Fenerbahçe ve Galatasaray’ın ardından olabilecek en iyi sonuca oynayacağının, uzaktan da olsa yarışa döndüğünün mesajını verdi.