Ülkeler üleştirmek caiz mi
"Ül" kökünde nasıl bir anlam veya anlam yoğunluğu olabilir, bunu anlamaya çalışıyoruz. Sivri veya dizi dizi olan bir kısım nesneler için “ül” kökünün başına “k” ve “y” sesi gelmiş halini kullandığımız çıkarımında bulunabiliriz. Tabii derleme faaliyetinde bulunanlar kütle kelimesini külte şeklinde söylenişiyle karşılaşmamışlarsa.
Manasını aramaya çalıştığımız kelime kökünü kök değil de ek olarak görmeye çalıştığımızda bükülmek, dökülmek, dövülmek, öldürülmek gibi örnekleri zikrederek söyleyelim; edilgen bir manayı kelimeye kattığını fark edebiliriz. “Ül”deki “l”yi “n” yapacak olsak “dökünmek”, “dövünmek” ile karşılaşacağız; “öldürünmek” ise diyemeyeceğiz. Diyecek olsa idik intihar etmek için bu kelimeyi kullanırdık herhalde. Kelime kökündeki seslerin kelimenin başında olması ile kelimenin sonuna gelmesi halinde ele aldığımız seslerin manalarında (Hüseyin Rahmi Göktaş buna anlam yoğunluğu diyor, biz mana havzasında demeyi tercih edelim burada) bir değişiklik oluyor mu, ne gibi bir değişiklik oluyor?
“Ül” diye bir kelimeyi hatırlayamıyor olmanıza canınız çok sıkılmasın. Yumurtadan yeni çıkan civcivlere yedirilen tavlanmış mısır ununa “ül” diyormuşuz. Köşe, yön anlamına da geliyormuş “ül”. Bir yaşındaki keçi yavrusuna da aynı kelimeyi kullanıyormuşuz. “Ülefesiz” demek kılıksız demekmiş.
***
“Ül” kökünden bu kelimeleri çoğumuz bilmiyoruz belki ama “üleştirme” kelimesini biliyoruz. Takdim etmek, paylaştırmak anlamına geliyor ama kelimeye paylaşma anlamını veren ses hangisi?
“Ülke” ve “ülker” kelimelerini ama bilmiyor olamazsınız. “Ülke”ye neden ülke diyoruz, ülke kelimesi uyduruk bir kelime mi yoksa köklü bir kelime mi? (Kökü olmayan kelime olur mu kardeşim diyeceksiniz. Ülkenizden 20. Yüzyılda bir Hülagu geçerse o da mukadder oluyormuş demek ki) Ülker 11. Yüzyılda kullanıldığını görebiliyoruz. Uyduruk bir kelime değil yani. Ülke ise 15. Yüzyılda görebiliyoruz. Nişanyan Moğolca pay etmek anlamındaki üli kökünden geliyor diyor. Ben Moğolca ile Türkçeyi birbirlerinden çok farklı göremeyen biri olduğum için benim açımdan problem yok. Kelime Moğolca denilince anlamı, kökeni takip edilemez gibi bir anlayışa kapılabilir kimi etimoloji ilgilileri. Bu Soğdça kelimelerde benim için de böyle ne yazık ki. Bir çokları ise İngilizce kelimeleri bile kökeni olmayan, anlamı olmayan kelimeler zannediyor.
***
Ülemek kelimesinde yavaşça sallamak anlamı da varmış. Elemenin farklı bir telaffuzu da olabilir. Ülemede keskin aletleri bileme anlamı da varmış. Bu anlamı kelimenin başına k ve y sesi gelmiş hallerinde de görülüyor. Üleme kelimesinde beğenme, sevgi anlamı da varmış. Ökse otu için Divanü Lügatit Türk’te ülike kelimesi kullanılmış.
Ülke, Moğolcasında ölke şeklinde geçiyor. Türkmencede ülke, Farsçasında ulkâ. Bir halkın barındığı ve sahip olduğu devletin topraklarının tümüne, yurt; memleket; diyar anlamında ülke diyoruz. İklim, verimlilik gibi özellikleri bakımından düşünülen toprağa da ülke diyoruz. Ülke açmak tabiri ulus devlete geçtik geçeli pek de kullanmadığımız bir tabir. Savaşarak bir ülkeyi ele geçirmek; topraklarına katmak kast ediliyor ülke açmak deyince
Bazı r’leri söyleyemeyenler ürkek kelimesini ülkek şeklinde söylüyormuş. Hilmi Ziya Ülken’in soyismindeki “ülken” Kazakçada yüksek büyük anlamına geliyormuş. Kelime ülgen şeklinde de telaffuz ediliyor. Moğolistan’a gittiğimde Bayanülgey şehrinde kalmıştım ağırlıklı olarak. Ülgen de deniliyordu Bayanülgey’e. Ülgen Altay dağlarının eteklerinde bir şehir idi.
Ülker ise civciv kafesine verilen bir isim. Boğa takım yıldızında yedi yıldızdan meydana gelen yıldız kümesine ülker yıldızı deniyor. Süreyya yıldızı da deniyor ülker yıldızına. Ülker çiçeği ise yıldız biçiminde küçük parçaları olan, iri bir çiçeğin adı.
Divanü Lügatit Türk’ten öğrendiğimize göre “ülker çerig”, savaşta düşmanı pusuya düşüren askerlere denirmiş.