Mutluluğun peşinde koşarmen
Mutlu kelimesinin ‘m’si kelimenin kökündeki ut’un başına geldiğinde kelimeye nasıl bir anlam katıyor olmalı? Bunun verilebilecek makul cevabını m sesinin Türkçede kelimeye yaklaşık olarak hangi manayı kattığını yoklayarak bulabiliriz. Bunu ararken de “m” sesinin kelimenin başında, sonunda, içinde her neresinde ise o bulunduğu yere göre kattığı manada bir değişiklik oluyor mu olmuyor mu, buna bakarak bir mesafe kat edilebilir.
“Geleyim” kelimesindeki “m” ile “ben çocuğum” derken kullandığımız “m” ile “benim çocuğum” derken kullandığımız “m” seslerinin manası hep aynı mıdır? Devamını yoklayalım:
“M” sesini başka Türk lehçelerinde “b” şeklinde veya “v” şeklinde görmenin mümkün olduğunu şimdiye kadar yapılan Türkoloji çalışmalarından biliyoruz. Yusuf Gedikli Dillerin Şifresi kitabında “kelime içerisindeki “m” sesi nereden gelir” diye bir soru sorar ve cevap olarak “nb”, “ng”, “-n” ve “b”den gelir yahut da türemedir der. Tonbul > tombul, kızanbuk> kızambuk, İstanbul Rusçada Stambul, İspanyolcada Estambul olmuştur der. Tongrıl> Dumrul, kongşu>komşu, donguz> domuz örneklerini verir. “B” sesinin kelime başında “p”, “v”, “w”, “f” ve “m” sesine intikalinden bahseder.
“M” sesinin neler yaptığını bir de Hikmet Kıvılcımlı’nın Türkçe’nin Üreme Yolları ve Dil Devrimciliğimiz isimli çok kıymetli, ufuk açıcı akademi dışı özgür eserinde nasıl ele aldığına bakma ihtiyacı hissettim. Kıvılcımlı bu güzel eserinde dilbilimcilerin yapamadığı bir şeyi yapar; Türkçenin ses kapılarından bahis açar. “R”, “T”, “L”, “N”, “Ş”, “S kapıları”na dikkatimizi çeken Türkiye Komünist Partisinden Kıvılcımlı “m” sesinin durumundan da bahseder. Sesliden önce “m” sesinin gelmesi ile sesliden sonra “m” sesinin gelmesini “vurma” ve “vurum” kelimeleri ile ele alır. “Çalım”, “üzüm” kelimelerini de zikreder.
“M” sesinin kelimenin sonuna geldiğinde bir kapama manası verdiğini kelimeyi telaffuzumuzdan ve ağzımızın aldığı şekilden de çıkarabiliriz. 1. Tekil şahıs aitlik eki olan “m”yi de biliyoruz. Ben kelimesindeki “b” sesi ile Farsçadan dilimize geçtiği söylenen “men” kelimesindeki “m”nin ve 1. Tekil şahıs eki “m”nin birbiri ile alakalı olduğunu düşünüyorum.
“M” sesinin kelimenin başında göründüğü kelime sayımız bir hayli az ve bunun elbette mana ile eşyanın mahiyeti veya eylemin gerçekleşiş biçimi ile bir irtibatı olmalı. “M” sesinin kelimeye başa geldiğinde kattığı anlam onun çok da bir şey yapmasına izin vermiyor olmalı.
Türkçede hangi kelimeler var “m” sesi ile başlayan, buna Yaşar Çağbayır’ın sözlüğünden bakacak olursanız birçok unuttuğumuz kelime ile karşılaşacağınızdan şüpheniz olmasın.
Dünya dillerinde mutlu kelimesi için hangi kelimelerin kullanıldığına bir bakalım: Arapçada mesrur ve mes’ud, Fransızcada heureux eriller için, heureuse dişiller için, Rusçada şestlivi, Almancada glücklih, Flemenkçede gelükkig, İngilizcede contented, blissful, felicitous, happy, İspanyolcada feliz, İtalyancada felice, Yunancada Eftihia. Eftihia DilEvi Etimoloji Topluluğunun kıymetli üyelerinden Rıdvan Onbaşı’dan aldığımız bilgiye göre ef güzel demek. Tihia ise şans, kader anlamına geliyormuş. Yunanın bahtı güzel, şansı kaderi güzel diyerek karşıladığı mutlu kelimesini aynı kuruluş mantığı ile birçok Türk lehçesinde de yaygın bir şekilde görüyoruz. Azeri Türkçesinde hoşbaht, Başkurt Türkçesinde bahtlı ile ırıslı kelimesi görülüyor. Kazak ve Kırgızlarda bahtlı ve razı/ırazı kelimelerini görüyoruz. Özbekler “bahtıyar”ı kullanırken Türkmen ve Uygurların “hoşhal” kelimesini kullanıyor olduğunu görüyoruz. Türkmen ve Uygurlar “hoşhal”i Farsçadan almışlar. Uygurlarda kutluk da deniyor imiş. Boşnakça sretan, Endonezca senang, Ermenice yerjanik, Filipinlerde masaya, Malayca gembira, Fincede onnellisuus, Bengalçe sukhi, Korece haengboghan, Latince beatum, Habeşçe desitanya, Çince hingfu, Macarca boldog, Moğolca az yargaltay, Seylanca satutu, Tamil dilinde canto samuku, sukha, geluk, bonheur, hapinesu, Arnavutçada İ lumtur, Baskça zoriontsu kelimelerini görüyoruz.
Mutluluğun peşinde koşmaya devam edeceğiz. Bakalım daha neler göreceğiz.