Nerede kaldı şu Ankara kriterleri!

AK Parti’nin yasakçı kafayla mücadelesi, demokratikleşme reformları, dini ve etnik milliyetçiliği ayaklar altına alan açılımları çok şey değiştirdi Türkiye’de.

Ama bir şeyi değiştirmeyi başaramadı, o da zihniyet.

Ve ne yazık ki bu şey, diğer her şeyin başı...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaktiyle sıkça yakındığı gibi, aslolan zihniyetleri dönüştürmeyi başarmaktı.

Zihniyeti değiştirmedikten sonra, yazılı kuralları değiştirmekle uygulama ve pratikler değişmiyordu.

Kanun koyucu Meclis’ten geçen reformlar, rejim koruyucu yargıya sökmeyebiliyordu.

Yargı, devleti vatandaştan korumaya ayarlıydı. Hak ve özgürlük taleplerini rejim aleyhtarı yıkıcı faaliyet gibi gördüğünden direniyor, karşı koyuyordu.

‘Son kale’ romantizmiyle zırhlanmış bir yargı vesayeti, Nuh diyor da peygamber demiyor, ayak diriyordu değişime.

Resmi ideolojiye sadakatten ve kurulu düzeni muhafazadan ayrılmıyor, bildiğini okuyordu yüksek mahkemeler.

Oysa yargının canla başla ayakta tutmaya çalıştığı statüko, artık topluma dar geliyordu, yıkılmaya mahkumdu.

Değişimi temsil eden AK Parti’nin önünde duramadı o yüzden, yıkıldı da...

Fakat anlıyoruz ki asıl yıkılması gereken bir şey yıkılmadı. O da eski düzenin dayatmacı, yasakçı, buyurgan, hak ve özgürlüklerden ölümüne korkan zihniyetiydi.

Her şeyi değiştirirken değiştirmeyi ihmal ettiği o kodlar, sağından solundan iktidara sızarak, güce nüfuz ederek canlanıyor, kaybettiği Ankara’yı yeniden ele geçiriyor şimdi.

‘Andımız’ marşı, mahkeme zoruyla okullara geri geliyorsa tek açıklaması budur. Eski Türkiye’nin tektipçi ruhu çekildiği mevzilere geri dönüyor, sinsice nüksederek yeni düzeni kendine benzetiyordur.

Dönüştürülemeyen zihniyet, değişen ne varsa terse çevirip bir bir eski haline dönüştürüyor.

Eskinin reenkarnasyon gösterisi, yeniden diriliş şovu gibi bir şey...

***

2003’leri düşünün...

Yenilikçi lider Erdoğan “AB’den tam üyelik alamazsak dünyanın sonu değil. Kopenhag kriterlerinin adını Ankara kriterleri koyar, reformlara devam ederiz” diyordu.

Düşünün ki...

O tarihlerde Erdoğan, hak ve özgürlükleri AB istiyor diye savunmadıklarını, kendi insanımızın hayat standardını yükseltmek için savunduklarını söylüyordu.

2018’deyiz ve iddianame yüzü bile görmeden içeride yatanlardan biri Osman Kavala, hani güya AB’nin ‘içerideki adam’ı... AB’yle tekrar yakınlaşmak için özgürlüğünün pazarlık konusu yapıldığı imalarından çok rahatsız.

Yıldıray Oğur, yolladığı mektubu Karar’da yazdı. Aradığı hak ve adalet, ödün koparmak karşılığında AB’ye bir taviz, bir jest olarak verilecekse hiç verilmesin daha iyi diyor.

Tutuklu yargılama rejiminin değişmesi için Brüksel’den değil, Ankara’dan mesaj bekliyor.

Tam sırası; imdada yetiştirildi yetiştirildi Ankara kriterleri... Yetiştirilmezse her yanı saracak başa dönüş virüsü. Yeninin Ankara’dan tasfiyesini durdurmak için daha da çok geç.

YORUMLAR (24)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
24 Yorum
  • Adalet bir gün herkese lazım olur / 23.10.2018 21:04

    Adalet uyur. Ama hiçbir zaman ölmez. Latin atasözü

    Yanıtla (0) (0)
  • ÖTÜKENLİKURT / 23.10.2018 20:52

    Sayın yazar özgürlük derken sadece dincilerin özgürlüğünü kastediyor olmalısın! Dünyada en çok gazeteci, öğrenci, akademisyen kodese dolduran ülke neresidir acaba? AKP için A HABER dışında güzelleme yapan bir de sizin gibi eski dostları var! Tüm hür dünya ülkemizin antidemokratik şekilde yönetildiğinde hemfikir! Dış güçler masalı artık yetmiyor, çünkü o dış güçler zamanında methiye yazıyordu AKP'ne. Azıcık tarafsız olmaya çalışın...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 18:07

    Şurada, sen de dahil çatır çatır eleştiri yazanlar uzayda mı yaşıyorlar ?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 12:44

    Doğrusu Ilıcak, Altan kardeşler ve vbnin durumu vicdanları yaralamaktadır.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 12:15

    Bahçeli Erdoğanı Perinçek ile başbaşa bıraksın siz o zaman görün kafes dövüşünü. Ülkücüler daha Erdoğana katlanamaz...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 11:41

    evet dün öve öve bitiremediğiniz bahçeliye bugün tekrar sövmeye başlayın akpliler. sizin olayınız bu. dönün. haydi dönmelere doyamadınız. Bahçeli zaten yancı gelmiş yancı gidecek. tencere kapak

    Yanıtla (0) (0)
  • musto / 23.10.2018 11:19

    72milletin yaşadığı köyümüzde batze isimli gestapo subayı köyün muhtarı oldu bedava fiğ tohumu dağıtılacak güvendiği elamanına yarın büyük kavga çıkacak insanların birbirine vurması için taş lazım hemen 2remork taş getirip muhtarlığın önüne serdirir ertesi gün onlarca yaralı köylü birbirine düşman işte bir taşla iki kuş vurmak böyle bir şey..

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 11:05

    Ulkemizin yakin gecmisi SIKINTILI degildi sanki. Hitler Almanyasinda 1930larda soylenen IRKCI bir andi Turkceye cevirmisler. Amac IRKCI nesiller yetistirmek.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 10:28

    Ülkeyi Bahçeli ve Perinçek yönetiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 10:25

    demek ki o and olmamış. andIMIZ değilmiş.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 08:34

    YaniAkifBeki öyle yazmışsın ki sanki o "zihniyet" denilen şey kıpırdamadan durduğu için andımız geri geliyor,yada suçsuz yere Kavala içerde!Bence bir fark var:zihniyet dönüşümüne istekli insanlar vardı,Kavala da bunlardan 1'iydi, yani Akp'nin ilk dönemi böyle bir ümit vardı:ama onların dertleri farklıymış, muktedir olunca o "zihniyet"ten daha berbat olduklarını gösterdiler veKavala'yı hapse attılar!!Yani bir nüans var!!"Bu zihniyet"Kavala'yı esir alınca "o zihniyet", 'ooo alem buysa kral benim' dedi.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 07:21

    Andımızı köşe yazarlığı yapan insanlar dahi anlamadıysa güzel Ülkemizin yakın geleceği epeyce sıkıntılı demektir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 06:30

    Erdoğan Kopenhag kriterlerini çöpe atalı yıllar oldu. Şu an eli MHPye mahkum. Onsuz kazanamaz. Özgürlükten bahsedemez.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 06:28

    Bu ülkede hukuk varsa ben de Reis-i cumhurum.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 04:47

    Kavala'nin durumu devletimiz icin utanc verici. Ama cok daha buyuk haksizliklar var. Darbecilere subliminal mesaj verdigi iddiasiyla agirlastirilmis muebbete mahkum olan Ahmet Altan unutuldu gitti. 68 yasinda bir insani iktidari elestiriyor diye tek kisilik hucreye atmislar. Allah gostermesin hapiste hayatini kaybetse mi birseyler yazacaksiniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 02:48

    Eski Türkiye'den geri dönen bir şey yok. Bu sonraki seçim için ön hazırlık, endişeye mahal yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 23.10.2018 02:45

    ''AK Parti’nin yasakçı kafayla mücadelesi''??? 28 Şubat'ta bile TVler gazeteler karşıt fikirli insanlarla dolu olurdu, yasaklar vardı ama insanlar en azından konuşabiliyordu. Olacak o kadar tarzı bir program bugün yapılabilir mi?

    Yanıtla (0) (0)