Merkez'i aşar bu dava
Yerinde olmayı kim istermiş. Faizi bir türlü düşüremediği için Erdoğan’a, yeterince artıramadığı için de liraya yaranamıyormuş Merkez Bankası.
Ne liraya ne dolara yar olabilme ikilemiymiş de...
Dolarla faiz arasında sıkışıp kalmış da...
Bu zorluktan mütevellit fonksiyonunu zamanında icra edemiyor, işlevini hakkıyla yerine getiremiyormuş vesair.
Bir kalem geçiniz...
Tartışma, iktisat bilimi kavramları etrafında dönmüyorsa para politikası tek başına ne yapsın, üstesinden nasıl gelsin?
Düştüğümüz açmaz, eli kolu bağlanmış da arada kalmış bir otoritenin çaresizliğine, öyle geç müdahalesine filan yıkılamayacak boyutlara taşındı.
Değil mi ki liradan çıkıp dolar almak, piyasa mantığı içinde cereyan eden bir finanssal faaliyet olarak değerlendirilmiyor. Suç terminolojisiyle açıklanıyor...
Değil mi ki CHP’li Aykut Erdoğdu bile MASAK devreye girsin, döviz işlemlerini soruştursun, Üst Akıl parmağı var mı yok mu çıksın ortaya diyor...
Öyleyse Merkez Bankası hangi enstrümanlarla karşı koyarsa koysun, üzerine düşen hangi tedbirleri alırsa alsın, hatta etkili olsun veya olmasın...
Bundan bağımsız olarak mali polis de olaya el koymak zorundadır.
Madem ki kurda ekonomik değil de polisiye terimlerle tanımlanan olağandışı bir hareketlilikten söz ediliyor...
Madem ki dış güçlerin taşeronu terör örgütleriyle aynı amaç doğrultusunda hareket eden bir çetenin kumpasından emin iktidar sözcüleri...
Madem ki darbe girişimlerinin ve antidemokratik müdahalelerin devamı olarak görülen bir mali operasyondan şüpheleniliyor...
Madem ki ekonomi üzerinden hükümet devirmeye dönük bir tezgah var. Ve felaket tellalları, kriz tüccarları, kaos tacirleri bu manipülasyona çanak tutuyor, yardım ve yataklık yapıyor...
Bu saatten sonra Merkez Bankası, oyunu boşa çıkarmayı başarsa da mesele kapanmış sayılmaz.
Bu dosya üzerinde nihai karar mercii artık yargıdır, karakola intikal ettirilmeden kapanmaz.
***
Bir panikle TL’den dolara dönmek, piyasa gerçeklerine ve ticari hayatın doğal akışına uygun düşmeyen bir suç eylemi olarak görülüyorsa...Suç soruşturmasına konu yapılması beklenmez mi?
Kurdaki aşırı oynaklık, ekonomik olmaktan çok hukuki bir nitelik kazanmışsa...Aktivitenin mahiyeti değişmiştir. Merkez’in görev ve yetkilerini aşan bir hal almıştır.
Ortada, cezasız bırakılmaması gereken ağır bir suç eylemi vardır artık.
İlgililerin beyanları ihbar kabul edilmeli değil mi? Hızla takibat başlatılarak sorumlular bulunmalı ve suç delilleriyle birlikte hakim karşısına çıkarılmalı değil mi?
Başbakan Yarsımcısı Bozdağ afaki konuşmuyor da bir bildiği varsa...Söylediği gibi halkımız kurulan oyunu da oyunbazı da, kuklayı da kuklacıyı da görüyorsa...Onlar da mahkeme yüzü görmeli değil mi?
Terörist ve darbecilerle arzu ve amaç birliği içinde olmak suçsa...Bu suçu işlediği sabit olan dış düşmanın kuklaları, hak ettikleri cezaya çarptırılmalı değil mi?
Bir koyundan iki post çıkmaz. Suç mali diye, onu durduracak polisiye tedbirler de Merkez Bankası’ndan beklenemez.
Görev aynı zamanda polis ve savcınındır. Haydi, onca suç ihbarı havada sonuçsuz kalmasın.