Dün Karar dahil, pek çok gazetenin manşetlerini, sürmanşetlerini süslüyordu.
“Kandil’e harekat başladı” coşkusu veren de vardı, Erdoğan’ın ağzından “Kandil’i vurduk” demekle yetinen de, Bakan Çavuşoğlu’ndan alıntıyla “Kandil’i dümdüz edeceğiz” diye gürleyen de...
20 savaş jetiyle hava harekatı düzenlenmiş, 14 hedef yerle bir edilmiş.
16 yıllık AK Parti iktidarında emsalsiz, görülmemiş bir şey değil.
Ne Kandil dağını bu ilk havadan dövüşümüz, ne jetlerimiz bugüne dek az uçtu üstünden, ne de ilk kez ağır bombardımana tutuyoruz...
Ha, gazete manşetlerinin ilk köpürtmesi de değil bu. Ne zaman bir sınır ötesi harekata girişsek, medyada büyütülür.
Fakat bu sefer yaşanan bir ilk var. İlk kez “Ya oya faydası olmazsa” diye tasalanan da görülüyor sokakta, “Ya iktidara oy kazandırırsa” diye hayıflanana da rastlanıyor.
Manşetlerden şarapnel gibi yağdırılan iri puntolar, harekatı göze sokmakla kalmıyor, göze batırmayı da başarıyor ilk kez.
Terörle mücadele operasyonu, bu sefer sadece bir terörle mücadele operasyonu olarak algılanmıyor.
Seçim meydanlarına taşınıp miting kalabalıkları önünde anons edilince işin içine oy hesapları da giriyor kaçınılmaz olarak.
***
Kulaklarıma duydum, “Anketlere göre halkın önceliklerinde başı ekonomi çekiyor. Hatta işsizlik, hayat pahalılığı, enflasyon, dolar gibi farklı başlıklar altında ilk üç-dört sırayı ekonomik sorunlar alıyor. Acaba ekonomiyi daha gerilere itmek için mi terörle mücadele öne çıkarılıyor, amaç öncelikler ve sorunlar hiyerarşisinde sıralamayı değiştirmek mi” diye bile konuşuluyor.
Hatta, bir adım daha ileri gidip “Amaç flaşları yüzünde patlatarak PKK’nın tekrar görünür olmasını sağlamak mı? Çünkü sesi soluğu çıkmayınca terör örgütünün varlığı tam da seçim üzeri unutuluyor. Bu da HDP’yi rahatlatıyor, sevimli yüzünü göstermesine fırsat tanıyor” diye sorgulayanları bile işittim.
Oy istemekle birlikte söylenince, aynı bahiste geçince...İster istemez seçim kampanyalarının ve parti propagandalarının parçası haline geliyor mesele.
Sanki terörü bütün vahşetiyle ortaya çıkmaya, gerçek yüzünü göstermeye zorlayarak oy hesabı yapılabilirmiş gibi...
AK Parti’nin yıllarca muhalefetin yüzüne çarptığı üzere, terörle mücadele partiler üstü, siyasi çekişmeler üstü bir ulusal güvenlik meselesidir, öyle de kalması sağlanmalı.
Yalnız bunun yolu, “Terörle mücadele üstünden oy toplamaya, siyasete alet etmeye mi çalışılıyor, böyle yanlış izlenimler doğurmaktan kaçınılmalı” diyenin ağzına lafı tıkmak değil.
“Kandil’e canlı kalkan olmak sana mı düştü, PKK’nın hamiliğine mi soyundun, terör örgütünü kahraman Mehmetçik’ten mi koruyorsun” diye rakip siyasetçi bastırılsa, susturulsa bile sokağın ağzı durmaz.
“Kandil’in vurulmasına, terörle mücadele edilmesine değil ama bunun seçim hesaplarıyla yan yana getirilmesine, iç içe geçirilmesine karşıyım” diyen bir dip dalga konuşmaya devam eder, benden duymuş olmayın.
