Dediğini yine yaptı, İsrail’i ‘tek dil, tek ırk, tek din’ devleti kılan yasa tasarısını meclisten ite kaka geçirtti.
Yahudi Ulus Devlet yasası, Kudüs’ü başkent, Arap nüfusu da dinleri ve dilleriyle ikinci sınıf vatandaş olarak tanımlıyor.
Netanyahu’nun insanlığa karşı işlediği ne ilk ne de son cinayet bu, adım adım ırk ayrımcılığı rejimini inşa ediyor.
Arkasını dayadığı aşırı sağ rüzgarı kesilmesin diye göze almayacağı çılgınlık yok.
Siyonist idealler filan onun için sadece bir araç. İktidarda kalmaktan, sallantıdaki başbakanlığını korumaktan başka gayesi olmayan bir popülist şovmen o.
Yolsuzluk, rüşvet ve görevi kötüye kullanma soruşturmalarıyla, polis sorgularıyla sarsılan düzenini ayakta tutmak için her aşırılığı zorluyor.
Suçlarını örtmeye ‘Büyük İsrail Projesi’ değil de ‘Küçük İsrail Projesi’ yardım etse, Ortadoğu barışının mimarlığına da soyunmaz mıydı?
Bütün popülist şarlatanlar gibi, o da kendinden başka ideali olmayan bir bencil, doymak bilmeyen egoist bir çıkarcı.
Kişisel ikbaline hizmet edecek hiçbir ucuz kahramanlık fırsatını kaçırmıyor, her sahte cengaverlik rolünü oynuyor.
Kudüs’ü başkent ilan etme provokasyonundan İslam düşmanlığına kadar, iktidar mücadelesinde her yolu mübah gören bir kafa.
Menfaati neyi icap ettirirse gözünü kırpmadan ileri atılıyor.
Trump gibi bir kafadarı da destekçi buldu ki sınır tanımayan bu ırkçı popülisti tutabilene aşk olsun.
***
Aşırı popülizmin faşizme dönüşüne tanıklık ediyoruz. Bir başladı mı, bir daha nerede duracağı belli olmayan bu melanet, kasıp kavuruyor dünyayı.
Siyonist projeyi uyguluyor, din davası güdüyor, Büyük İsrail fitnesinin baş koymuş savunucusu gibi gösterilmek, sanmayın ki rahatsız eder Netanyahu’yu. Karşı karşıya olduğumuz siyasi sahtekarlığın gerçek yüzünü perdelemek için, tam da bu görüntüyü vermek ister.
Kötülüğün adını dosdoğru koyalım; popülist şarlatanların kutsalı yoktur, popülarite uğruna kullandıkları inançlarla alet ettikleri değerler ve istismar ettikleri duygular vardır.
Ortak özellikleri; aleni gerçeklere savaş açacak kadar pişkin birer dalavereci, gülünçleşmekten utanmayacak kadar tutarsız birer kara propagandacı ve kalabalıkların gözünü boyamak için yapmadık şaklabanlık bırakmayacak birer yaranmacı ve dalkavuk olmalarıdır.
Yazık ki yükselişleri önlenemiyor. Popülizmin her zaferiyle sağduyu ağır bir darbe ve yenilgi daha alıyor. Popülistler kazandıkça aklıselim kaybetmeye devam ediyor.
***
İsrail halkı, yaşadığı akıl tutulmasından fayda mı görecek? Dünyada daha fazla infial uyandırmaktan, tepkilere hedef olmaktan, öfke ve hışım çekmekten, daha çok yalnızlaşmaktan başka ne getirecek?
Böyledir şarlatanlar, kendi gösterileri uğruna halklarını sonu belirsiz maceralara atarlar, büyük bedeller ödetir, geleceklerini karartırlar.
Yahudi toplumu, bu cinnete ortak olmayan siyasetçi, aydın ve hahamlarına kulak vermedikçe, karşısına dikilip durdurmadıkça başlarına daha ne belalar açacaktır Netanyahu. Filistin direnişi bitmez, intifadaya destek bitmez, kendileri bilir.
