Çift başlılığa sevinenlere bakın siz
Durumları, 15 Temmuz darbe girişimini araştıran Meclis Komisyonu Başkanı Reşat Petek’i dün övgülere boğarken bugün ağız dolusu sövenlerden farksız.
Komisyon kurulup da Reşat Petek başkanlığa getirilince CHP ayağa kalkmıştı. Petek’i, ‘Hocaefendi’ diyerek yatıp ‘Hocaefendi’ diyerek kalktığı, ‘Cemaat’i öve öve bitiremediği geçmişiyle vuruyorlardı.
Dizdiği methiyeler, onca güzellemeler ortadayken uygun olmadığını söylüyor, bin kere tövbe de etse, Petek’i bu görev için yine de yanlış buluyorlardı. ‘Başka kimse mi kalmadı, daha kendi kefaretini ödemeden başkalarından FETÖ’ye destek ve işbirliğinin hesabını nasıl soracak’ diyorlardı.
İşte o sıra CHP’ye karşı Reşat Petek’i cansiperane savunan, kapı gibi kefil olan bir amigo tayfası, şimdi arkasından bin beter sallıyor, ağızlarına ne gelirse demediklerini bırakmıyorlar.
MEĞER CHP HAKLI MIYMIŞ YANİ
Çünkü Petek, yazdığı kitapta Davutoğlu’nu karalayan ‘Pelikan dosyası’ için ‘FETÖ gündeme soktu’ demiş.
Sen misin “Davutoğlu’nu aklayan”! Hem de ona çekilen operasyonu FETÖ işi antidemokratik bir müdahale, yüz karası bir kara propaganda sayan!..
Hemen Petek’in aslında 17-25 Aralık’tan 2 ay sonra bile ‘Hocaefendi’ demeye, ‘Cemaat’ sıfatını kullanmaya devam ettiğini hatırlayıp başladılar FETÖ’cü diye saldırmaya.
O arada tükürdüklerini yalamışlar, iftiracı diye yalanladıkları muhalefeti haklı çıkarmışlar, iddialarının altında kalmışlar, dün başka bugün başka konuşmuşlar, bir dedikleri öbürünü tutmamış...Kimin umuru!
Gelelim, çift başlılığa sevinenlerle alakasına.
Benzerlik, kazdıkları çukura düşmelerinde. Ve bunu dert etmeyen pişkinliklerinde.
ZAMLARIN FAİLİ MEÇHUL SANKİ
Hatırlarsanız, vergi zamlarını Maliye Bakanı Ağbal’ın üstüne yıkanlar, onu şahsen sorumlu tutanlar çıkmıştı. Neredeyse şahsi takdiri gibi gösterip hükümete bile üstlendirmek istemiyorlardı. Ben de o gayretkeşliği eleştirmiştim.
Hatta “Kim inanır Erdoğan’a rağmen vergi koyabilecek bağımsız bir iradenin hükümette var olabileceğine” demiş, bu tür zorlama yorumların üstüne gitmiştim.
Kafasına göre zam yapan, başına buyruk, ayrı baş çeken bir bakan düşünebiliyor musunuz kabinede?
E Cumhurbaşkanı Erdoğan, tepki çeken zam oranlarını hükümetin yeniden değerlendirebileceğini ama düşürürler mi düşürmezler mi bilemediğini, hükümetin takdiri olduğunu söyledi de topu kabineye attı ya...
Bu demeci, Erdoğan’ın ağzından yalanlandığımın ve zam kararlarının ona sorulmadan alındığının yani tamamen kendisinin dışında cereyan ettiğinin belgesi diye gözüme sokanlar var. Haklı çıkmanın gururunu yaşıyorlar bir de.
Demiyorlar ki ‘Çift başlılık bitmemiş miydi yahu, genel başkanın ayrı cumhurbaşkanının ayrı olduğu sistemden kurtulmamış mıydık, tek başlılığa geçmemiş miydik biz’ diye.
Bunu demedikleri gibi...
Başlardan biri değerlendirme hatası yaptığında öbürünün uyardığı ve düzelttiği, gerekirse fren vazifesi görüp durdurduğu, birbirlerini dengeledikleri ve yanlıştan alıkoydukları çok faydalı bir sistem gibi gösteriyorlar üstelik çift başlılığı.
‘Madem bu kadar yararlıydı, niye en kötü ve zararlı sistem diye kanırta kanırta değiştirdik’ demek bile akıllarına gelmiyor.
Kendi tezlerini çürütüyor, kendi kendilerini yalanlıyorlar. Ama zamlar kim vurduya gittiği sürece sorun yok. Çift başlılık varmış ve çok da iyiymiş gibi algılanabilir. Sevinç göstererek buna oynamak serbest, yaşasın, haydi eller havaya.