Cennet öğretmen Marko Paşa’ya mı anlatsın derdini!
Boşuna demiyoruz; FETÖ’yle mücadelenin başarısı kurunun yanında yaşın da yanmamasına bağlı diye...
Boşuna uyarmıyoruz; kılı kırk yaran bir dikkatle sürdürülmez, suçlunun yanında masum da aynı torbaya atılır, üstünkörü bir temizliğe girişilirse haksızlıklar yapılır, kaçınılmaz mağduriyetlere yol açılır, mücadeleye inanç sarsılır, aman ha diye...
Boşuna söylenmiyoruz; hukuki ve idari hatalar FETÖ’ye yarar, mücadeleyi karalama kampanyalarının değirmenine istemeden su taşınmasın, yanlış yapmamak için titizlenilsin, üstüne titrenilsin diye...
Buyurun size, çalmadık kapı bırakmadığı halde hakkını nerede, nasıl arayacağını bilemeyen bir mağdurun kimseye duyuramadığı boğuk sesi...
Açılacağı, derdini yanacağı bir duyarlı kulak, bir sabırlı dinleyici bulamayan başka sessiz çığlıkları da düşünerek okuyun şu mektubu.
***
TMSF el koyup tamamı devlete geçtikten aylar sonra, düğün takılarını koymak için Bank Asya’dan ucuza kasa kiralayan bir öğretmen adayının kendi ağzından başına gelenler:
“Adım Cennet Taşgın. 2016 yılında KPSS’den 86.45 puan aldım. Nihayet 19 Temmuz 2017’de Hakkari/Çukurca’ya felsefe öğretmeni olarak atandım.
‘Bizden haber bekleyin, güvenlik soruşturmanız sonuçlanınca size heber vereceğiz’ dediler.
22 Mart 2018 tarihinde Hakkari İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden aradılar, atamamın iptali için kararnamemin ellerine ulaştığını söylediler.
Aradan geçen 8 ay boyunca benimle ilgili evraklar istemiş Milli Eğitim Bakanlığı. Nerede çalıştım,nerede kaldım, nerede okudum, bankalardaki hesap hareketlerim vs... Bakanlıkta komisyon incelemiş dosyamı...
O an yıkıldım. Cümleler, kelimeler ağzıma dizildi ama konuşamadım.
Ne diyecektim, ne anlatacaktım, karşımda muhatabım kimdi!
Kime diyecektim ‘Ben Cennet, küçük bir köyde yaşayan terzinin kızıyım, babam beni onurlu bir insan olarak yetiştirdi; hak yeme, çalma çırpma,dürüst ol, vicdanınla hareket et dedi’ diye...
Kime diyecektim; üniversite okurken kredi yurtlar kurumunda kaldığımı, gerek öğrencilik hayatım boyunca gerek sonrasında hiçbir suça, eyleme karışmadığımı...
Kime diyecektim, kime…
Bank Asya’da hesabım vardı. Anlatmaya çalışayım.
10 Temmuz 2015 tarihinde nikahımız kıyıldı, düğün 26 Temmuz 2015’te yapıldı. Herkes gibi bize de takı yapıldı. Eşimle beraber bu takı ve paraları nasıl muhafaza edeceğimizi düşündük. Bir bankada kasa mı açsak dedik...
O zamanın parasıyla fiyatlar küçük boy kiralık kasa için bile yıllık 150-350 TL arasında değişiyordu. Yüksek geldi bize.
Vazgeçtik başta. Bir süre böyle geçti.
Tekrar araştırdık, en uygun kiralık kasa Bank Asya’da varmış, gidip kiralık kasa açmak istediğimizi söyledik(17/08/2015)...
Tabii ki Bank Asya illegal işler yapıyormuş, haberlerde gördük. Ama tamamı artık devletimizin kontrolüne geçmişti. Aksi olsa devlet kapatırdı diye düşündük. Böyle düşündüğümüz için koymuştuk oraya emanetlerimizi...
Ne yapmalıyım şimdi, hakkımda verilen bu yanlış kararın durdurulması için?...”
Evet, ne yapmalı!