ABD'yle anlaşırsak Rusçular ne diyecek?
Rusçu dediysem, Rusçu kılıklı Esadçıları anlayın.
Kendilerine kah Rusçu, kah Avrasyacı süsü verenler...
Anti-Amerikancılık ve emperyalizmle mücadele kisvesi altında kamuoyunu Esadçı tezlere ısındırma, razı ve ikna etme propagandistleri...
Hani “Afrin’i alıp Esad’a biz teslim edelim, biz savaşalım Esad kazansın” diye açık açık teklif edenler...
Hani “Sınırımızda YPG olacağına Esad gelsin, daha güvende oluruz” argümanıyla allayıp pullayan, bizim savaştığımız ama sonuçta Esad’ın dediğinin olduğu bir sonucu ‘en iyi çözüm’ diye satanlar...
Hani Esad ve müttefiklerinin işini bize gördürmek, Şam rejiminin egemenliğini bize tesis ettirmek, hudutlarını ve toprak bütünlüğünü bize korutmak için çırpınanlar...
Yani günün sonunda hem Türkiye’nin ABD’den koptuğu, hem de terör örgütünün kontrolünün ABD’den tümüyle Esad’la İran ve Rusya’ya geçtiği bir seçeneği, ‘en ideali’ diye pazarlayanlar...
Yani Türkiye’yle korkutarak YPG’yi, ABD’yle korkutarak da Türkiye’yi, Esad blokuyla anlaşmaya zorlayanlar...
İşte onlara kötü bir haber var.
Ankara ile Washington arasında ortak bir Suriye Komisyonu kurulmuştu. YPG’nin Menbiç’ten çıkarılması konusundaki müzakerelerde mesafe alınmış. Tarafların prensipte anlaştığı söyleniyor.
Gerçi henüz çekilmenin şekli ve takvimi netleştirilmeyi bekliyor. Ama bu kadarcığı bile havayı yumuşatmaya, iyimserlik yaymaya yetti.
***
‘ABD Suriye’yi bölme planları yapıyor, terör devleti kurduracak, bizi oyuna getirmeye çalışıyor” manşetleri, daha mürekkebi kurumadan gitti gidiyor çöpe.
Türkiye’nin biricik gerçek dostu Esad cephesiymiş gibi gösteren, Esad’ın toprak bütünlüğünü aleyhimize tehdit ettiği gerekçesiyle ABD’yi ortak düşman ilan eden yaygaralar da 40’ı çıkmadan gümledi gümlüyor.
Sinsi Amerikan planlarına, gizli Pentagon projelerine, aldatıcı tuzak ve hilelerle dolu büyük oyunlara karşı kahramanca yürütülen anti-Amerikancı kampanya çöktü çöküyor.
Bir anlaşma ihtimalinin belirmesi, bir yakınlaşma olasılığının çıtlatılması dahi yetti.
ABD’yle güven bunalımının aşılmasına, bu güven bunalımını körükleyenler bakalım ne diyecek?
***
Atlantik ittifakıyla ilişkilerin normalleşmesi, Ankara’nın Rusçu ve Avrasyacı safsatalara ihtiyacının da ortadan kalkması demek.
Rusçuluktan, Avrasyacılıktan geçinen kuru gürültücülerin direnişe geçeceği muhakkak.
Arayı düzelmeden tekrar bozmak, hatta daha da kötüleştirmek için anlaşmayı sabote etmek isteyecekleri kesin. Ama nasıl?
Bugüne kadarki fitneleri ellerinde patlamış olacak.
“Doğu Guta’yı teröristlerden temizlemek için yapılan harekata katliam demek siyonizme hizmettir, Esad’a katil demek siyonist ağzıyla konuşmaktır” herzeleri pompalayanlar ne yapacak?
Bu anlaşmayı da ‘Büyük İsrail Projesi’ne uşaklığın haince bir parçası sayarlarsa şaşırmayın.
Fakat ağız kalabalığı boş laflar artık kurtarmaz.
Sabotajdan kastım, maval okuyarak halkı bu kurma dolduruşları, bu kışkırtma yutturmacaları değil. Sahada Türkiye-ABD çatışmasını tetikleyecek fiili provokasyonlardan korkun siz.