Üst üste 2, toplamda 6’ncı kez CEV Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan VakıfBank Spor Kulübü’nde milli pasör Cansu Özbay, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Eczacıbaşı’nı mağlup ederek kazandıkları kupanın çok anlamlı olduğunu ifade etti. Takım kaptanı Gabi ve İtalyan yıldız Paola Egonu ise tarifi olmayan bir başarı kazandıklarını belirtti.
OĞULCAN ÇOKSAYAR
Şampiyonlar Ligi’ni üst üste 2’nci, toplamda da 6’ncı kez kazanarak tarihi bir başarıya imza atan VakıfBank Spor Kulübü, zaferin ardından VakıfBank Spor Sarayı’nda medya mensupları ile buluştu. Sarı-Siyahlı ekibin yıldızlarından Cansu Özbay, Gabriela Guimaraes (Gabi) ve Paola Egonu, Karar Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. 12 kupa ile Türkiye’nin uluslararası alanda en çok kupa kazanan takımı olan VakıfBank’ın yıldızları, üst üste gelen Avrupa zaferleri, takımda yaşanan değişim ve sezonun kırılma anlarını anlattı…
Üst üste 2, toplamda 6’ncı Şampiyonlar Ligi zaferini tattınız, bu başarı özelinde neler düşünüyorsun?
CANSU: İnanılmaz gururluyum. Türk derbisi olduğu için de ayrıca heyecanlıydık. Takım olarak çok iyi oynadık. Eczacıbaşı da çok iyi, her zaman final oynayan bir takım. Onlara karşı oynayıp galip geldiğimiz için inanılmaz iyi ve rahatlamış hissediyorum. Tekrar kupayı müzemize götürdük. Başardığımız şey kolay değildi. Dışarıdan kolay gözükebilir ancak perde arkasında çok büyük emekler vardı. VakıfBank’ın 6, benim 4. kupam. Umarım daha fazlasını da ülkemize getirebiliriz.
Geçtiğimiz sezon 5 kupanın tamamını kaldıran VakıfBank, bu sezon 2 kupa ile yetindi. Bu durumun temel sebebi neydi?
CANSU: Geçen sezon 5’te 5 yapınca beklentiler haliyle artıyor. İnsanlar kadromuzun kalitesini biliyor ve bizden her zaman en iyisini yapmamızı bekliyorlar. Biz de bu beklentiyi karşılamak için çok çalışıyoruz. Kendimize yakışan şekilde tüm kupaları almak adına emek harcıyoruz. Aslında bu sezon yaşanan değişim bizi sezon başında beklentimizin dışında olumsuz etkiledi. Çok yeni bir takım olarak sezona başladık, yaşadığımız performans düşüklüğünün tek sebebi buydu. Birbirini tam anlamıyla tanımayan bir gruptuk. Adaptasyon süreci tamamlanınca zaten ulaşabileceğimiz kupaları müzemize götürdük.
Sezonun kırılma maçı olarak nitelendirebileceğin bir eşleşme var mı?
CANSU: Bu sezonun kırılma maçı Fenerbahçe Opet ile oynadığımız CEV Şampiyonlar Ligi maçıydı. İnanılmaz bir seri oldu. Bizim de kendimize olan güvenimizi, hırsımızı tazeleme fırsatı bulduğumuz, ivme yakaladığımız bir eşleşme oldu. Fenerbahçe Opet, ilk maçta 3-0’lık çok net bir galibiyetle bize karşı kazandı. Çok iyi oynadılar. Sahaya hiçbir şey koyamadık. Çünkü bizi oynatmadılar. Ancak ikinci maça hem taktik hem de zihinsel olarak daha iyi hazırlandığımızı düşünüyorum. Çok inandık maçı kazanabileceğimize. Fenerbahçe karşısında bambaşka duygularla sahaya çıktık ve kazandık. Mental olarak önemli maçlara çıkmak her zaman zordur. Takımlarla daha çok oynadıkça, nerede ne yapacaklarını daha çok öğreniyorsunuz. Bu da avantaja dönüşebiliyor.”
Cumhuriyetin 100’üncü yılında iki Türk takımının Avrupa’da final oynaması sana neler hissettirdi?
CANSU: Cumhuriyetin 100. yılında iki Türk takımının final oynamış olması da bizim için anlamlı ve gurur vericiydi. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılında böylesine büyük bir kupayı tekrardan kulübümüzün müzesine getirebilmek bizim için çok anlamlı. Aynı zamanda da iki Türk takımının oynadığı finalde getirebilmek daha da anlamlandırıyor. Eczacıbaşı’nı da bu sebeple ayrıca tebrik ediyorum. Bu kupayı çok hak ettiğimizi biliyordum. Bu aşamaya çok zor şartlarda geldik ama başardık. Formamıza 6. yıldızı koyduk. Yorucu bir sezonun ardından sezonu böyle büyük bir kupayla kapattığımız için ekstra mutluyuz tabii ki. Türk voleybolu her zaman her geçen yıl daha iyiye gidiyor. Bunu zaten her zaman gösteriyoruz. Bence bunun çok güzel bir örneğini Şampiyonlar Ligi finalinde görmüş olduk.
Finalin MVP’si Paola Egonu’ya duygu dolu bir veda ettiniz. Yıllardır rakip olduğunuz Egonu ile aile ortamında birlikte oynamak nasıl bir duyguydu?
CANSU: Çok güzel dostluklar kuruldu kısa süre içinde. Bir pasör olarak herkesle iletişimim iyi olduğu için böyle şeylerden en çok da ben etkileniyorum diyebilirim. Paola oynadığım en iyi oyunculardan birisi. Kendimi çok şanslı hissediyorum. Hem Haak hem de Egonu’yla bu güzellikleri yaşadığım için mutluyum. Ama yapacak bir şey yok, bu spor. Seneye de Paola’yı durdurmak için oynayacağız.
‘AİLE ORTAMI ZAFERİ GETİRDİ’
Takım kaptanı Brezilyalı voleybolcu Gabi, aile ortamının üst üste yaşanan şampiyonlukların değerini katladığını ifade etti…
İki yıl üst üste Avrupa şampiyonu olmak nasıl bir duygu?
GABİ: Bu takım muhteşem ve yüksek bir enerjiyle mücadele ediyor. Yaşanan değişim bizi olumsuz etkilese de sezonun devamında hedeflerimize ulaşmak için gerekli karakteri gösterdik. Gerçekten inanılmaz bir başarı yakaladık. İki kez üst üste Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak kolay değil. Rahatlıkla ifade edebilirim ki bir kez daha tarih yazdık. Bu takımın, bu ailenin başardıkları gerçekten inanılmaz. Çok gururluyuz. Sezon boyunca inişlerimiz ve çıkışlarımız oldu. Ama hep söylediğimiz gibi bu takımı daha da güçlü kıldı. Final çizgisine de elimizden gelen en iyi şekilde vardık.” dedi.
Geçen yıldan bu yıla bazı oyuncular değişti. Örneğin Haak ve Egonu. Oyuncular değişse de başarılarınız devam etti. Bunun sırrı nedir?
GABİ: VakıfBank’ta zihniyet bu, oyuncular değişse de yapı aynı kalıyor. Takım her yıl değişse de aynı zihin yapısına sahibiz. Sıkı çalışma, disiplin bunda en etkili iki kavram. Hep söylediğimiz gibi aile olarak oynamak, tüm ekibimizle, destekçilerimizle birlikte olmak, işimizi kolaylaştırıyor. Bir sistem ve belirli karakterdeki isimleri barındıran bir takım olduğumuz için gelen isimler gidenlerin boşluğunu zamanla doldurabiliyor. Albenisi olan bir kulübün sistemine uygun bir isim bulması ve ailemize dahil etmesi de zor olmuyor.
‘KALBİMDE YERİ BAMBAŞKA’
VakıfBank ile yollarını ayıran Nijerya asıllı İtalyan voleybolcu Paola Egonu, Sarı-Siyahlı ekibin her zaman kalbinde ayrı bir yeri olacağını söyledi…
Takım arkadaşlarına veda ettin ve duygusal anlar yaşadınız, bu sezonu nasıl değerlendirirsin?
EGONU: Çok zor zamanlar yaşadık ama ayağa kalkmasını hep bildik. Birlik olmanın sonucu bu başarıya ulaştık. Çok mutluyum, çok duyguluyum. Burada çok güzel anılar biriktirdim. Evimde gibi hissettim. Buradan ayrılmak zor olacak ama profesyonel hayatta bunlar var.
Finali İtalya’da oynamak ve MVP seçilmek nasıl bir duyguydu?
EGONU: Kendimle ve takımla gerçekten gurur duydum. Bunu beraber başardığımız için mutluyum. Benim için çok önemliydi. Çünkü herkese başardığımı ispatlamış oldum ve onlar da süreci gördüler. Bu finali bu kulüple oynamak benim için onurdu. Mutluyum çünkü dokuz aylık tüm çalışmamı bir oyunda ortaya koydum. Gerçekten kendimi ne kadar geliştirdiğimi görebilirsiniz. Mutluyum ve tüm kızlara, ekibe teşekkür ediyorum. Çünkü onlar olmadan şu an olduğum noktada olamazdım.
3 farklı takımla şampiyonluk yaşayan ilk ve tek isim olmak sana neler hissettirdi?
EGONU: Mutlu ve gururluyum. Gerçekten ne söyleyebileceğim tek şey bu. Her yıl yeni bir macera. Geçtiğimiz sezonlarda şampiyonluk için karşısına çıktığım VakıfBank’la bu sene Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak benim için inanılmaz. Burada yaşadıklarım ebediyen kalbimde kalacak. Her ayrılık insanı üzer ben de üzgünüm. Bunun son olmayacağını ve tekrar buraya gelmeyi umut ediyorum. Vakıfbank’ın kalbimde özel bir yeri var. Evrenin beni nereye götüreceğini göreceğiz.