Müzik dünyası ‘mış gibi’ yapanlarla dolu

Müzik dünyası ‘mış gibi’ yapanlarla dolu

Ajda Pekkan’dan Ferhat Göçer’e birçok ünlü isimle aynı sahneyi paylaşan Barbaros, “müzik dünyası ‘-mış gibi’ yapan insanlarla dolu. Kimin size güvendiğini ya da sizin kime güvenebileceğinizden her zaman emin olamıyorsunuz” dedi.

SALİHA SULTAN-KARAR

Güçlü sesi, geniş repertuvarı ve başarılı sahne performanslarıyla müzikseverlerin severek takip ettiği Barbaros karantina günlerinde instagramdan yaptığı ve dünyaca ünlü isimleri ağırladığı canlı yayınlarla hayranlarına keyifli zamanlar yaşattı. Altı dilde şarkı söyleyebilen ve bu yaza 90’ların unutulmaz şarkılarından ‘Derbeder’i yeniden yorumlayarak giren Barbaros ile KARAR okuyucuları için sohbet ettik.

Sanat dünyasında fotoğraflar genellikle ışıltı saçan şeylerdir. Bakar ve her şeyin fotoğraftaki gibi olduğunu düşünürüz. Fotoğraflarınızda göremediğimiz şey ne? Nasıl bir ailede büyüdünüz mesela?

Bakırköy’de büyüdüm. Anne tarafım Bulgaristan göçmeni, baba tarafım da Kırım. Gerçekten beni hep çok desteklemiş, benim için ellerinden gelen her şeyi yapmış bir aileden geliyorum. Anneannem beni büyüttü diyebilirim, annem de babam da hep çalışıyorlardı. Bugün hayatta herhangi bir şey yapabildiysem, bunu onlara borçluyum. Fotoğraflarda göremediğiniz şey ne kadar özel bir ailede büyüdüğüm.

Birkaç dilde şarkı söylemek müzik dünyasında hala bir ‘kalite’ göstergesi. Kaç dilde söyleyebiliyorsunuz? Ve o dilleri gerçekten biliyor musunuz?

Farklı dillerde söylemenin ‘kalite’ göstergesi olduğunu sanmıyorum. Birden fazla dil bilen ve şarkı söyleyebilen bir tercüman da aynı şeyi yapabilir. Fark, o şarkıları nasıl yorumladığınız, kendi üstünüze nasıl oturduğuyla ve onu nasıl taşıdığınızla alakalı bence. O dildeki şarkının ruhunu ve kalitesini doğru şekilde yansıtıp, karşınızdakine de hissettiriyorsanız, dilinin ne olduğunun önemi azalıyor. Konuşup, yazıp okuduğum diller, İtalyanca, Fransızca, Yunanca ve İngilizce. İspanyolcayı diğer dillere yakınlığı olduğu için anlayabiliyorum.

Ajda Pekkan’dan Ferhat Göçer’e, ünlü İtalyan tenorlar Alessandro Safina ve Patrizio Buanne gibi birçok efsaneyle aynı sahneyi paylaşmışsınız. Neler kattı size ustalarla bir arada olmak?

Sahne öncesi, üstünde ve sonrasında bile neler yapılıp yapılmaması gerektiğiyle ilgili önemli tecrübeler edindim. Seyirciyle bağlantı kurabilmek, neyi nasıl söylemeniz gerektiğiyle ilgili önemli deneyimler yaşadım. Sahne üstünde bir usta ile birlikte olmanın size verdiği farklı enerji, müthiş bir şey.

POLEMİKLERE GİRMEYİ SEVMİYORUM

Müzik dünyasının kıskançlıklarla örülü bir yer olduğunu düşünürüz biz genelde. Size bakınca ise herkesle arası iyi, herkesin şarkılarını vermek istediği bir profil var önümde. Bunun sırrı ne?

Herkesle aram iyi mi bilmiyorum doğrusu. Çünkü, müzik dünyası ‘-mış gibi’ yapan insanlarla dolu. Kimin size güvendiğini ya da sizin kime güvenebileceğinizden her zaman emin olamıyorsunuz. Kavgacı ya da polemiklere girmeyi seven biri değilim, belki bu yüzden de öyle bir profil çizmişimdir.

Sektörde gruplaşmaların olduğuna inanıyor musunuz? O dünyada kendi yolunda hedefe doğru yürümenin yolu nedir?

Evet, gruplaşma, birbirine engel olmanın çok yaşandığı bir sektör. Hep de böyle devam edecek. Tam da söylediğiniz gibi, ‘kendi yolunda olmak’. Bence çözüm bu, engelleyenlere, gruplaşmalara çok takılmadan, çalışmak, yılmamak.

Soner Arıca’nın ‘Derbeder’ şarkısını yeniden yorumladınız. Bilinen bir şarkıyı yeniden yorumlamak mı zor, yepyeni bir şarkıyı yorumlamak mı?

İkisi de farklı şeyler. Cover yaparken hem orijinal halindeki sıcaklığı bozmamak hem de farklı bir şeyler katmak zorundasınız. Şarkının eski halinin aynısını yapmanın bir anlamı yok, taklit etmemek gerek. Yeni şarkıda ise özgürsünüz, çünkü, insanlar ilk kez sizden dinlediği için, sizi referans alacak. Burada da yorumunuz ve nasıl yansıttığınız, sözlerin içine girip girememeniz önemli.

MÜZİKALLERİMİZ UZUN ÖMÜRLÜ DEĞİL

Türkiye’de son on yıldır müzikallerde bir yükseliş görülüyor. Sizin de müzikal geçmişiniz var. Ufukta yeni bir proje var mı?

Birçok müzikal sahneye taşınıyor, ancak hiçbiri de yurt dışındakiler kadar uzun ömürlü olamıyor ne yazık ki. Şu an elimde yeni bir müzikal projesi yok, keşke olabilse. Çünkü ne olursa olsun, müzikali devam ettirebilmek ciddi bir finansal destek gerektiriyor. Oynanmış bir müzikali tekrar oynamak değil, ama yepyeni bir müzikaldeki rolü, başarıyla oynayarak onu ben ölümsüz kılabilmek isterim.

Hepimizin hayatını tehdit eden bir salgının ortasında olduğumuz bugünlerde ışıklar sönünce neler düşündünüz? Pişmanlıklarınız var mı? Ve pandemi yüzünden ruhen de epey yaralanmış bizlere hangi şarkıyı söylemek istersiniz?

Hepimizin keşkeleri vardır sanırım hayatta. Sonra hallederim, ya da şimdi değil dediklerimin hepsinin, aslında çok da sonralık bir zamanı yokmuş. Hayatınızda önem sırasına koyduğunuz şeylerin yeri değişebiliyormuş. Size söylemek için seçeceğim şarkı ise Barış Manço’dan ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ olurdu.

ÜNLÜ SANATÇILARLA DÜNYA TURU YAPTIK

Karantina sürecinde instagramdan yaptığınız canlı yayınlar dikkatimi çekti. Dünyaca ünlü sanatçılarla nasıl bir araya geldiniz?

Hem beni ifade edecek hem de dinleyicilerimle buluşabileceğim farklı bir şeyler yapmak isterken, menajerlik şirketim Pasion Turca’nın CEO’su Sinan Ufuk Nergis’in dahiyane önerisi ile dünyaca ünlü starları sayfamda ağırlamaya karar verdik. Uluslararası organizasyonlar yaptıkları, Türkiye ve dünyada çok büyük isimlerle konserler, turneler yaptıkları için geniş bir ulaşım ağları var. Onlara çok şey borçluyum. İlk yayını da La Casa De Papel’in 4. sezonunun başladığı gün dizinin şarkılarını seslendiren Cecilia Krull ile yaptık sonrası da çok güzel bir şekilde geldi. Almanya’ya uzandık The Weather Girls’den Dynelle Rhodes, Fransa’dan Viktor Lazlo, Güney Afrika’dan Pumeza Matshikiza, Sırbistan’dan Lena Kovacevic, İngiltere’den The Puppini Sisters, Kanada’dan IMA, Hindistan’dan Arunaja, Yunanistan’dan Stan Antipariotis ve Portekiz’den Fado’nun divası Dulce Pontes gibi dünyaca ünlü sanatçılarla bir dünya turu yaptık. Umarım yeni isimlerle yakında tekrar bir araya geliriz.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN