Gazze’ye özgürlük için yola çıkan ancak 10 aktivistin katledilmesiyle sonuçlanan Mavi Marmara seferinin üstünden 10 yıl geçti. Dünyanın vicdanında kara bir leke olarak kalan trajediyi Enes Batman yazdı: Mavi Marmara için edebiyatımızda elle tutulur 10 metin çıkaramıyoruz. Bu konuda yazmayı teşvik edecek çalışmalara, yarışmalara ihtiyaç var. Şiir olmadan Mavi Marmara yürümez. Şiirini yazmadığınız gemi yüzemez...
ENES BATMAN- KARAR
10 yıl önce özgürlüğe, adalete ve Gazze’ye doğru yola çıkan Mavi Marmara kendi başına müstakil bir şiirdi fakat onun dünyanın tüm denizlerinde özgürce yüzmeye devam etmesi için yeni şiirlerle anılması gerekiyor. 10 yılda Mavi Marmara şiirimize ne eklemiş buna baktık.
Mavi Marmara büyük devrim için bir enstrüman oldu, ses verdi. O ses yankılandı ve devrim şarkısının ilk notaları belirdi. Bu yankılardan en heyecan vericilerinden biri ise bir basın açıklamasıyla gelmişti. Edebiyatımıza damga vuran ‘Afili Filintalar’, İsrail’in hukuksuz müdahelesi karşısında 3 Haziran tarihinde bir bildiri yayınladılar. Tarık Tufan, Murat Menteş, Mercan Dede, Ece Temelkuran, Sırrı Süreyya Önder, Gökhan Özcan ve daha birçok sanatçının katıldığı basın açıklaması çarpıcı cümleler içeriyordu. Bir kısmı şöyle: “Bu kavga artık sizinle bütün gezegenin vicdanı arasındadır. Akdeniz’deki vahşet, bütün insanlığın ortak meselesidir artık. Gazze Özgürlük Filosuna yaptığınız müdahale korsanlık, yolcuları gözaltına almanız adam kaçırma, kardeşlerimizi vurmanızsa katilliktir. (...) Sizin tankla, topla, tüfekle sürdürdüğünüz vahşete karşı; elimizdeki bütün sanatsal araçlarla mücadele edeceğiz. Sizi entelektüel, siyasal ve duygusal ablukaya alacağız.”
Bu bildiri, Türkiye için büyük bir onur kaynağı. Yazarlarımız, memleketin en hassas meselesi hakkında bir basın açıklaması yapıyor ve uluslararası sularda insanları şehit eden, yıllardır Filistin’i işgal eden örgüte müthiş bir tokat atıyor. Dünyanın en haklı, en halklı ve en şiirsel davalarından biri olan Mavi Marmara için geçen 10 yılda neler yazılmış peki? Afili Filintalardan biri olan Ah Muhsin Ünlü’nün “Ah O Gemide Ben De Olsaydım” isimli şiiri bu konudaki en etkileyici eserlerden biri. Şöyle başlıyor şiiri: “alper’den 700 lira borç aldım bugün/israil devleti gömülsün diye karanlıklara!”
Dergileri, gazeteleri tararken başka şiirlere, hikayelere de denk geldim. Ahmet Mercan ‘Dünyaya çarptı bir gemi Akdeniz’i yara yara’, Ali Sözer ‘Onların kanadı kırıksa biz de uçamayız’, Alper Gencer ‘gemimiz dünyanın bütün limanlarına yanaştı’, Mehmet Burak ‘Hakkı tutup ayrıldı bu batıl çağdan bir furkan/yedi sahte bahar geride, yedi utanç, yedi umut/bir şehadet oldu bize kalan’ diyor. Gazetelerde çıkan sarsıcı yazılar da var. İnsanım, belki gözden kaçırdığım da olmuştur fakat 10 yılın ardından elle tutulur 10 edebi metin çıkaramıyor olmamız Türkiye’de eli kalem tutanlar için bir mahcubiyet sebebi olmalı. Kaleme biraz dokunabildiğimi sanarak, ben kendi adıma mahcup oldum. Umarım bu konuda yazmayı teşvik edecek çalışmalar, yarışmalar olur. Buna çok ihtiyacımız var. Lafla peynir gemisi yürümez diyenler olabilir, şiir olmadan Mavi Marmara yürümez diyelim biz de. Belki yerine ulaşır.
Murat Menteş, Gökhan Özcan, Ece Temelkuran, Tarık Tufan gibi isimlerin yer aldığı Afilli Filintalar’ın 3 Haziran 2010’daki ‘Biz İsrail’i Suçlayanlar’ basın bildirisi toplantısından.
YOLUNA SANATLA DEVAM EDEBİLİR
Son on yılda yazılanları araştırırken İLEM’in İslamcı Dergiler Projesi’nde Mavi Marmara konusunu tarattım, dergilerde yer alan her yazıya bakmaya çalıştım. Tümüne yakını olayın İsrail-Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyeceği, Ortadoğu’da dengeleri nasıl değiştireceği konusunda incelemelerden veya olayla ilgili anılardan, röportajlardan oluşuyor. Büyük bir kayıp. Şiirini yazmadığımız gemi yüzemez. Mavi Marmara yoluna devam edecekse sanatla devam eder. Sineması, tiyatrosu, resmi, şiiri, hikayesi… Elimizde ne varsa.
