Dr. Akif Poroy, Anadolu'daki Türk varlığının 10 bin yıl öncesine dayandığını iddia ediyor. İddiasını Anadolu'nun çeşitli yerlerinde bulunan yazıtlar üzerinde yapılan incelemelere dayandıran Poroy, "1071 Türklerin Anadolu'ya ilk değil, son girişidir" diyor. Dr. Poroy, "Ön-Türkler" adıyla kitaplaştırdığı araştırmalarını Karar.com'a anlattı.
Son 30 yılda yeniden yoğunlaşan Ön-Türk araştırmaları, Türklerin Anadolu’daki varlık tarihini kökten değiştiriyor. Yıllar süren okuma ve araştırmaları sonucu yayına hazırladığı “Ön-Türkler” kitabını okuyucuyla buluşturan Dr. Akif Poroy ile, Türklerin bilinmeyen tarihini konuştuk. Poroy Hakkari’den İstanbul’a kadar Anadolu’nun dört bir yanında bulunan kaya yazıları, damgalar, yazıtlar, anıtlar ve dikilitaşlar ışığında, Türklerin Anadolu’da en az 10 bin yıldır yerleşik olduğunu iddia ediyor.
Kitabınızda ne iddia ediyorsunuz tam olarak?
Buluntulara, DNA ve karbon testlerine göre Türkler 10 bin yıldır Anadolu’da. Ön-Türkler milattan önce 8000’lerden itibaren, iklim şartları ve kuraklık nedeniyle dalgalar halinde Orta Asya’dan Anadolu’ya, oradan da Avrupa’ya göç etmeye başladılar. Sümerler, Truvalılar ve Etrüskler Ön-Türklerdir. Hatta Bizans da ilk dönemlerinde Türkçe konuşuyordu. Kitapta son 30 yılda yapılan araştırmalardan, bulunan yazıt, damga ve duvar yazılarından yola çıkarak bunu aktarmaya çalışıyorum.
İlk Türk devleti Göktürkler değil, Turukku Krallığı
Biz Türkler Anadolu’ya 1071’de girdi diye biliyoruz ama…
Ön-Türk uygarlığı okullarda öğretilmiyor. Çünkü okullarda okutulan tarih kitapları, 1939’dan itibaren yörüngesine girdiğimiz Batılı ülkelerin çıkarları doğrultusunda yazılmaya başladı. 19. ve 20. yüzyıl başlarında Batılı araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılan Ön-Türk uygarlığıyla ilgili buluntular, ilk başta Avrupa’da Türkofiliya modasına yani Türk severliğe sebep olmuştu. Ancak bu buluntular Batı’nın Türkleri Anadolu’dan sürüp Asya’ya geri gönderme ideasına uymadığı için, bugüne kadar hep sümen altı edildi ve Ön-Türkler Atatürk’ün ölümünün hemen ardından okul kitaplarından çıkarıldı. Türklerin Anadolu’ya ilk girişi Hıristiyan tarihçilerin ve Tanzimatın frenkleşmeci tarihçilerinin iddia ettiği gibi 1071 Malazgirt Zaferi ile olmamıştır. 1071 Türklerin Anadolu’ya ilk değil son girişiydi. Dünya tarihinde Türk adıyla bilinen ilk devlet de Göktürkler değil, milattan önce 4000-2000 yılları arasında Mezopotamya bölgesinde kurulan Turukku Krallığı ile Anadolu’da kurulan Turki Krallığı’ydı.
Bunları neye dayanarak söylüyorsunuz?
Türkiye’de, çoğu son yıllarda ünlü Ön-Tükçe araştırmacısı Kazım Mirşan tarafından okunan çok sayıda yazılı kaya bulundu. Bulunan Ön-Türk damgası ve kaya resimleri, Orta Asya’daki ve Avrupa’da bulunanlarla aynı. Ancak bu bilgiler hala resmi olarak kitaplara geçmiyor. Anadolu’da bulunan Ön-Türkçe yazılar okunamayan eski bir Grekçe olarak geçiştiriliyor. Ünlü Fransız Türkolog Jean Paul Roux da, Anadolu’daki Türk varlığını milattan önceki yüzyıllara kadar götürmenin mümkün olduğu görüşünü savunur.
Avrupa'da milattan önce Türk izleri var
Türklerin Avrupa’ya da milattan önce giriş yaptığını iddia ediyorsunuz. Bunu nasıl ispatlıyorsunuz?
Roma’nın atası sayılan ve küllerinden kurulduğu medeniyet olan Etrüskler de Türktür. Etrüsk yazıtları ilk olarak 70’lerde Kazım Mirşan tarafından okunmuştu. İskandinavya dahil tüm Avrupa’da 5 binden fazla Ön-Türkçe yazıt bulundu şimdiye kadar. Ön-Türklerin, Orta Avrupa’ya göç güzergahlarında bırakmış oldukları izlerin en önemlisi de tamga (damga) yazıtlarıdır. Ön-Türkler tarafından runik alfabeye geçiş öncesinde kullanılan tamga yazısı bugün Avrupa’nın birçok bölgesinde tespit edilmiş durumda.
Batılı araştırmacılar bunları 19. yüzyılda keşfetti diyorsunuz. Sonra Batı neden gizlemeye karar verdi bu bilgileri?
Avrupa kendi tarihini antik Grek tarihine, onu da Sümer tarihine dayandırır. Ancak köklerini dayandırdıkları Sümerlerin Orta Asya’dan Mezopotamya’ya göçtüğünü ispat eden deliller, Avrupa’nın kendi kendini hadım etmesidir. Bu sebeple Türklerin gerçek tarihini gizliyorlar.
Sümerlerle Ön-Türklerin nasıl bir bağlantısı var peki?
Kazım Mirşan Bizans’ın ilk kurulduğu dönemlerde de Ön-Türkçe konuşulduğunu ileri sürüyor. Kanıtı ise Trabzon’daki Rum kilisesinde Bizans alfabesiyle Türkçe yazılmış yazılardır. Rus arkeolojisinin atası Nikolsky de “Sümerlerin ana vatanı Aşkabat kenti yakınıdır. Sümer dili Hint Avrupa dili olmayan ve fakat bitişken bir dildir. Avrupa dil grupları ile alakası yoktur” der. Sümerce’de 300’den fazla bugünkü Türkçe ile aynı anlama gelen söz var. Alman sümerolog Fritz Hommel da 1900’lerin başında iki dili anlam, fonetik ve gramer açısından incelemiş ve “Sümerce Türkçedir” demiştir.
Ön-Türklere ait kanıtlar Anadolu’da nerelerde bulunuyor?
Erzurum, Mutki ve Hakkari Yüksekova’daki yazıtlar Türklerin binlerce yıldır bu coğrafyada olduğunun kanıtı. Örneğin Afyon yakınlarındaki Frigya vadisi denen bölgedeki yazılıkaya anıtının üzerindeki binlerce yıldır orada duran Ön-Türk alfabesi ile yazılmış yazıları bilim adamlarımız hala okunamayan bir Ön-Grekçe diye geçiştiriyor. Rahmetli Servet Somuncuoğlu da, 2012’de Türk Dünyası tarih dergisinde yayınlanan bir makalede Hakkari Yüksekova Gevaruk yaylasında kayalardaki binlerce yıllık Ön-Türkçe yazıtları fotoğraflayan, Anadolu’daki binlerce yıllık Türk varlığını belgeleyen önemli araştırmacılardan biriydi.
Güneydoğu'daki kadınların geleneksel dövmeleri Ön-Türkçe alfabesinin izlerini taşıyor.
Türkler M.Ö. 2000'de Hakkari'deydi
Kitabınızda özellikle Hakkari kazılarından bahsediyorsunuz. Bu kazılar ne anlama geliyor, özetleyebilir misiniz?
1998 yılında Prof. Dr. Veli Sevin başkanlığında bir ekip tarafından Hakkari’de yapılan kazılarda bulunan 13 adet dikilitaş o dönem büyük heyecan yaratmıştı. Hatta National Geographic dergisi bu konuda iki sayfalık bir yazı yayınlamış, Amerikan Arkeoloji Enstitüsü’nün yayın organı olan Archeology dergisi de 2000 yılında Veli Sevin’in kazı çalışmalarına sekiz sayfa ayırarak Hakkari taşlarını dünyaya duyurmuştu. Bu yayınlarda Hakkari taşlarının Anadolu, Orta asya ve Avrasya uygarlıklarıyla ilgili ipuçları verdiği belirtilmişti.
Yani Türkler milattan önce de Hakkari’de yaşıyordu. Öyle mi?
Prof. Veli Sevin Hakkari taşlarını Orta Asya’daki dikili taşlarla karşılaştırmış ve milattan önce 2000’lere ait olan bu taşların Ön-Türk mezar taşları olduğunu iddia etmiştir. Taşlar gerek ikonografik, gerekse felsefi açıdan Avrasya bozkır inanışlarına yakın özellikler taşıyor. Kırgızistan, Kazakistan, Altay, Sibirya, Tuva yöresi ve Moğolistan’da geniş alanlara yayılan dikilitaşların en çarpıcı özelliği de tıpkı Hakkari’dekiler gibi iki ellerinde kap tutan savaşçı figürü kullanılması. Bu taşlar, Türklerin milattan önceki yıllardan itibaren Anadolu’da medeniyet kurmuş olduklarının açık kanıtıdır.