Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde görülmüştü, yine ortaya çıkacak! Uzman isim uyardı: Zirve noktası olacak

Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde görülmüştü, yine ortaya çıkacak! Uzman isim uyardı: Zirve noktası olacak

En son Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde görülmüştü yeniden ortaya çıkacak. Uzman isim herkesi tek tek uyardı. Zirve noktası yaşanacak. Geçtiğimiz süreçte Türkiye'de ortaya çıktı görenler hayrete düştü. Kıyamet alameti zanneden bile var. İşte tüm detaylar…

Geçtiğimiz süreçte dünyanın pek çok farklı yerinde görülen kutup ışıkları Türkiye'de de görüldü. Türkiye'de görülen kutup ışıkları Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde kayıt altına alınırken 1755'li yıllarda İstanbul'da görülen auroranın kıyamet alameti zannedildiği bile oldu. Konu hakkında araştırmalarda bulunan Gümüşhane Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nafiz Maden, Türkiye'nin birçok yerinde görülen kutup ışıklarının artık yoğun bir şekilde görülebileceğini söyledi.

HER DÖNGÜ DE BİR OLAY

Güneşte meydana gelen son yılların en güçlü patlamaları birkaç gün boyunca hem dünyada hem de Türkiye'de etkisini gösterecek. Kutup ışıklarının veya bir diğer ismiyle auroraların 2025 ve 2026 yıllarında daha çok görüleceği belirtildi. Osmanlı döneminde Fecri Şimal denilen bu olay üzerinde çalışmalar yapan Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Nafiz Maden, Türkiye'de görülen kuzey ışıklarının geçmişine değindi.

kuzey-isiklari-2.jpg

11 yıllık döngüler halinde aktif ve pasif dönemler yaşayan güneş beraberinde de farklı etkiler getiriyor. 2013 yılında 24 döngüde Gezi olayları yaşanırken 2016 yılında FETÖ darbe girişimi yaşandığını belirten maden, bu tür olayların olduğu dönemlerde iletken hatların zarar görmesinin yanında sosyal ekonomik olayların da yaşandığını söyledi.

HAYATTA CANLILIK DEVAM EDİYOR

Kuzey ışıklarının güneşteki patlamalar sonucu uzaya yayılan elektrik yüklü parçacıkların manyetosfer tabakasına çarpması sonucunda oluştuğunu söyleyen Maden, “ Elektrik yüklü parçacıkların yerin manyetosfer tabakasını çarpması ve durdurulması, daha sonra da atmosfere nüfuz etmesi sonucu elektrik yüklü parçacıkların atmosferdeki azot ve oksijen atomlarıyla çarpışması ve bu atomların enerjilerini yükseltmeleri, kararsız hale getirdikten sonra o azot ve oksijenin yine minimum enerji seviyelerine inebilmeleri için dışarıya yaydıkları bir ışın, bir renkli ışıktır. Aslında çok güzel bir doğa olayı, bir meteorolojik olay. Bu dünyamızın ne kadar mükemmel şekilde yaratıldığını, oluşturulduğunu, fiziki olarak halen hayatta olduğumuzu gösteriyor. Eğer bu ışıkları görebiliyorsak bu kutup ışıklarını görüyorsak biz hayattayız ve canlılık devam ediyor demektir” açıklamalarında bulundu.

6c922831-3abf-4616-bb22-cb56d68d9868

KIYAMET ALAMETİ ZANNEDİLDİ

Türkiye'de ortaya çıkan Kuzey ışıklarının Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde kayıt altına alındığını dile getiren Prof. Dr. Maden, Bu durumun nadir görülen bir olay olduğunu belirterek Osmanlı döneminde tarihi kayıtlarda bu tür vakaların olduğunu da belirtti.

Gelibolu Mustafa Ali’nin ünlü eseri Künhü’l Ahbar’ını işaret eden Prof. Dr. Maden, Tevari Ali Osman’da hatta Hakim Mehmet Efendi tarihinde bununla ilgili birkaç kayıt olduğunu ifade etti. Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin İstanbul'a gittiği 1955'li yıllarda yine İstanbul'da aurora olduğunu belirten Maden, bu olaya Fecr-i Şimal adı verildiğini de söyledi. İstanbul'daki hocalar ve onu görenlerin kıyamet alameti zannederek kaçtığını da dile getiren uzman isim, Erzurumlu İbrahim Hakkı ve arkadaşlarının bu muhteşem olayı soğukkanlılıkla izlediğini aktardı.

SULTANLAR SULTANINI KUTLAMIŞ

Osmanlı dönemi büyük tarihçilerinden Reşat Ekrem Koçu’nun Fatih Sultan Mehmet isimli eserinde kayıt altına alınan olayları işaret eden Prof. Dr. Maden, eserin giriş kısmındaki yazıyı şu ifadelerle paylaştı:

71493c4a-6f88-4e7d-b9ad-e1e88026cbbd

“Bu eserin giriş kısmında şöyle diyor. 1431 yılının yazında evvela güneş tutuldu ve en azametli hali korku ve dehşet içinde İstanbul’da seyredildi. Ortalık öyle zifiri karanlık oldu ki gün ortasında gökyüzünde yıldızlar göründü. Bundan bir ay kadar önce 3 gece arka arkaya yine fecri şimali olayı yani gökyüzünde Aurora, kutup ışığı olayı gözlemlemiştir. Recep Ekrem Koçu bunu muhtemelen Kritovulus tarihinden almıştır. Ama Fatih Sultan Mehmet gibi büyük bir padişahın doğumuyla ilgili olarak yazdığı o dönem için böyle bir olayın görüldüğü rivayet ediliyor. Hem doğumunda hem tahta çıkışında daha sonra 1466 yılında dahi böyle bir fecri şimali olayının vuku bulduğuna yönelik kaydımız var; Reşat Ekrem Koç’un bize aktardığı. Yine Fethin 26. gecesinde Türkler büyük atağa geçtiği zaman fetihle ilgili olarak mum donanması yapıyorlar. Ellerinde ne var ne yok yakıyorlar. Bizanslılar bunu gördüğünde Türklerin çadırlarında sanki yangın olmuş diye sevinirken Türklerin neşe içerisinde eğlendiklerini görüyorlar ve büyük bir psikolojik yıkıma uğruyorlar. Yine Nestor tarihinden görüyoruz ki bu mum donanmasının ışıkları Ayasofya’nın camlarına vuruyor, oradan yansıyor ve bunu da Nestor İskender yani Türkiye’de Osmanlı ordusundaki bir yeniçerinin eserinden anlıyoruz ki bunu da bir fecr-i şimali olayına benzetiyor. Ve hatta o dönemdeki Bizans’ın yıkımını, psikolojik yıkımını ortaya koyuyor. Bu ışığı Tanrı’nın İstanbul’u korumaktan artık vazgeçtiğine dair yorum da yapıyor. Böyle de bir kayıt var elimizde”

GÜMÜŞHANE'DE ORTAYA ÇIKTI

Cumhuriyet döneminde ilk kaydın yerel basına 1938 yılında yansıdığını belirten uzman isim Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinde kuzey ışıklarının görüldüğünü söyledi. Erzurum Merkez'de Doğu gazetesinin Mart tarihli bir sayısında Kelkit'in alansa köyünde Fecr-i Şimal olayının göründüğünü dile getiren Maden, 1940 yılında yeniden görüldüğünü de belirtti. Tokat ve Şebinkarahisar'da görülen aurora 1950 yılında da Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Kandilli Rasathanesi raporlarına yansıdı.

20 Şubat 1950’de'de Büyük manyetik fırtına ve Fecri Şimal ile ilgili Fransızca bir rapor yayınlandığı belirtilirken Kandilli Rasathanesi raporlarında da bunun belirtildiği vurgulandı. 1940 ve 1950'li yıllar arasında fecir-i Şimal olayının görüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Maden, “Bunlardan bazılarını sizlere saymak istiyorum. Örneğin İstanbul’da, Erzurum’da, İnegöl, Dursunbey, Devrek ve Kastamonu gibi değişik yerlerde görülmüş. Daha sonraki gazete haberlerinde yine bu olayın Gümüşhane gibi Elazığ, Tokat gibi illerimizde de görüldüğünü biliyoruz. Daha sonra 23 Ocak 1957 tarihinde yine ülkemizde fecri-i şimali olayı görülmüş.” dedi.

aurora-kapak.jpg

2023 yılı Kasım ayında Türkiye'de Tekirdağ ve Kars'ta görülen bu olayın Türkiye'nin farklı noktalarında da ortaya çıktığını dile getiren uzman isim, Karadeniz şehirleri ve kıyılarında da geçtiğimiz hafta görüldüğünü hatırlattı. Geçmişten günümüze pek çok kez kuzey ışıklarının Türkiye'den de görüldüğünü belirten uzman isim çok sık olmasa da ülkemizde görülebildiğine değindi.

2025’TE ZİRVESİNİ YAŞAYACAK

Güneşin 11 yıllık dönemler halinde suskunluk ve aktiflik dönemleri yaşadığını dile getiren Prof. Dr. Maden, şu anda güneşin 11 yıllık aktif dönemi içerisinde olduğumuzu da belirtti. 2025 yılının zirve dönemi olduğunu aktaran uzman isim 2023 yılından 2027 yılına kadar ülkemizde değişik tarihlerde kuzey ışıklarının görülebileceğini vurguladı. Avrupa ülkelerinde de Kuzey ışıklarının görülebileceğini aktaran Prof. Dr. Maden, 25. Güneş döngüsünün en aktif döneminin 2025 yılı olduğunu söyledi. Bu kapsamda auroralar daha fazla görülebilecek.

turkiyede-kuzey-isiklari-gorulecek.jpg

SOSYOEKONOMİK OLAYLARA DİKKAT

Hiçbir zararı bulunmayan kuzey ışıklarına elektrik yüklü manyetik alan oluşturduğunu belirten uzman isim, iletkenliğin artmasının kısa devrelere neden olabileceğini de söyledim. Uyduların, GSM hatlarının zarar görebileceğini belirten uzman isim geçmiş olayları işaret ederek insanlarda da duygu değişimlerinin olabileceğini söyledi. Şiddet eğiliminde artışlar intiharı yönelmelerin daha çok artabileceğini ifade eden Maden, sosyal ve ekonomik olayların arttığını da vurguladı.

2013 yılında yaşanan gezi olaylarını 2016 yılında fetö olayları izlerken 2025 ve 2026 yıllarında yaşanabilecek sosyoekonomik olaylara karşı dikkatli olunması gerektiği vurgulandı. Prof. Dr. Maden, bu süreç içerisinde hem insanlarda hem de elektronik cihazlarda zarar oluşabileceğini belirtti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN