Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde muhtarlara hitap etti. Erdoğan; "Rejim sorunu 1923'te bitti, Cumhuriyet'ten geri adım atmak isteyenler karşılarında beni bulurlar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 36. muhtarlar toplantısında muhtarlarla bir araya geldi. Erdoğan gündemdeki referandum ve anayasa değişikliğine değinerek, "Rejim sorunu 1923'te bitmiştir, Cumhuriyet'ten geri adım atmak istayenlar karşılarında beni bulur." dedi. Erdoğan hayırcıları eleştirerek "Neye karşı çıktıklarını bilmiyorlar." dedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:
Bu buluşmaların çok önemli olduğuna inanıyorum. Biliniz ki tüm dünyadan takip ediliyor. Adeta tarihe not düşüyoruz. Tamamı milletin özgür iradesiyle seçilen muhtarları, milletvekilleri, cumhurbaşkanlarıyla tabandan tavana demokrasinin tüm unsurlarıyla yaşatıldığı yerdir. Milletimiz 15 Temmuz gecesi canı pahasına istikbaline, istiklaline ve demokrasisine sahip çıkacağını göstermiştir.
Etiyopya Devlet Başkanı dedi ki, 'Siz Facetime'da İstanbul'a geleceğinizi açıkladığınıza ben rahatladım' dedi. Oradan bunu takip ediyor ve 'Bu iş halloldu' diyor. Çünkü demokrasi mücadelesi lafla olmaz. Millet eğer sen yürürsen arkadan yürür. Lider taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır. En modern silahların karşısında yüreğindeki imanı ve çıplak elleriyle dikilen Türk milleti, demokrasi tarihine zafer kazandırmıştır.
REJİM SORUNU 1923'TE BİTTİ
Milletimiz 15 Temmuz gecesi canı pahasına istikbaline, istiklaline ve demokrasisine sahip çıkacağını göstermiştir. Etiyopya Devlet Başkanı dedi ki, 'Siz Facetime'da İstanbul'a geleceğinizi açıkladığınızda ben rahatladım' dedi. Oradan bunu takip ediyor ve 'Bu iş halloldu' diyor. Demokrasi mücadelesi lafla olmaz. Sen yürürsen millet yürür arkandan. Lider taşın arkasına saklanırsa, millet dağın arkasına saklanır. Şu anda ana muhalefetin başındaki zat rejim mejim diyor ya, Türkiye'nin böyle bir sorunu yok. rejim sorunu 1923'de bitti. Cumhuriyet'ten geri adım atmak isteyenler karşısınla milletimi ve şahsımı bulur.
SÖZ DE KARAR DA MİLLETİNDİR
Cumhuriyet dönemimizin darbe, muhtıra, krizlerle ilgili olması herhalde mevcut yönetim sistemimizin mükemmeliyetinden kaynaklanmıyordu. Buradaki eksikliği Cumhuriyette veya demokraside değil yönetim sisteminde arıyoruz, aramak zorundayız. TBMM'de kabul edilen ve Cumhurbaşkanı olarak onayıma sunulan bir paket var. Türkiye yetki ve sorumluluğun Cumhurbaşkanı'nda toplandığı yeni bir yönetim sistemine geçiyor. Meclis anayasa değişikliğini kabul ederek üzerine düşeni yapmıştır. Cumhurbaşkanı olarak ben de incelememi tamamladıktan sonra mesele sizin önünüze gelecektir. Artık söz de karar da milletindir.
BIRAKIN MİLLET VERSİN KARARINI
Milletten bu kararı kaçırmak isteyenler olmuştur. Niye korkuyorsunuz? Bırakın millet versin kararı. Milletten korkuyorlar da onun için. Hak galip geldi ve millete gidiyor. Ülkemizde bir kesim var ki, gündeme gelen her konuda aynı tavrı gösteriyor. Bunların millete faydalı olacak hiçbir teklif ortaya koydukları baki değildir. Köprü, Marmaray, hızlı tren, havalimanına karşı çıkarlar, bombalarlar. Hakkari'de havan toplarıyla havalimanını bombaladılar. Mecburen oraya uçuşları durdurduk. Bundan sonraki süreçte yine bunlara sesleniyorum; sizler bu ülkede hangi hayırlı iş yapılırsa yapılsın bunun karşısına dikildiniz. Onların ağzına yakışan başka, hayırlı iş yakışmıyor. Müzmin muhalifler gibi sürekli çarpıtma, yalan ve iftira ile meseleleri ters yüz etmeye çalışırlar. Son anayasa değişikliği ile aynı taktiği izlediler. Tarihimizin en büyük reformlarından biri olan anayasa değişikliğini engellemek için Meclis'te sergilenmedik çirkinliği bırakmadılar. Şimdi aynı işi meydanlarda yapacakları anlaşılıyor.
NEYE KARŞI ÇIKTIKLARINI BİLMİYORLAR
Bunların karşı çıktıkları şeylerin hiçbirinde ülke ve milletin menfaati değildir. Neye, niçin karşı çıktıklarını bilmedikleri ve ifade edemedikleri için milletin kafasını bulandırmaya çalışıyorlar. Her şey tek adamda bütünleşecek, el insaf, yargı yok el insaf. Hepsi yalan. Bunlar yalanla yattılar, yalanla kalktılar, cibiliyetinde bu var. Atalarımız doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış derler. Anayasa değişikliğini karalamak isteyenlerin yalanları da dolaşmaya başladı.
Asıl meselenin 2023 hedeflerine ulaşma, 2053 ve 2071 vizyonumuzu hayata geçirmek olduğunu anlatın. Cumhurbaşkanlığı sisteminin, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet ilkelerinin sistemi olduğunu paylaşın.
2007'DEKİ EVET KARARINA İNANIYORUM
2007'de Cumhurbaşkanı seçmek için çıkan rejim ülkemizi bu noktaya götürmüştür. 2007 yılındaki halkoylamasında halkımız yüzde 69 oy verdi. Bu yüzde 69 bunları çıldırttı.Ülkemizin 2014 yılından beri yaşadığı krizleri, Cumhurbaşkanlığı makamın meşruiyete dayanarak liderlikle aştığı bir gerçek. Elbette bu süreç şahsımla birlikte yaşandı. Ama o makamda kim olursa olsun kendisinden aynı şekilde beklenecekti.Rahmetli Özal, Demirel, Erbakan, Türkeş'in de benzer görüşlere sahip olduğunu biliyoruz. Nisan ayında milletimizin takdirine, onayına sunulacak olan anayasa değişikliğine 10 yıl önceden atılan bu adımın tamamlanması olarak bakmak gerekir. O zaman milletimizin yüzde 69 ile evet dediği reformun, nihai hedefine ulaşmasını sağlayacak aynı şekilde sahip çıkacağına doğrusu ben inanıyorum.
KENSTSEL DÖNÜŞÜME DESTEK VERİN
Ülkemizde eskiden bir hayırcı blok vardı. İstanbul'a ilk köprü yapıldığı zaman bu Hayırcılar aman yarabbi neler yapmadılar? Baraj inşasına başlanır bunlar hemen engellemeye çalışar. Özelleştirme denilir bunlar ortalığı velveleye verir. Biz gelene kadar böyle bir anlayış Türkiye Cumhuriyeti devletinde yoktu. Kuruşa muhtaç olan, memurların, işçisinin maaşını ödeyemeyen bir Türkiye vardı, kasaların fırlatıldığı bir Türkiye vardı, hatırlayın o günleri. Nereden nereye geldik. Ben buradan milletime sesleniyorum, kentsel dönüşüm ve değişimde gelin devletimize ve hükümetimize yardımcı olun. İnanın bu yapılacak değişim ve dönüşümle beraber çok daha memnun ve mutlu olacaksınız. Sürekli olarak bu güzelliklerle anılacaksınız. Devlet, hükümet hiçbir zaman kentsel dönüşüm, değişimde halkını sömürmenin peşinde, onları dara sokmanın peşinde değildir. Bunu yapalım ki, şehirlerimiz çok daha güzel olsun.
ASKERLİKTEN MUHAF TUTARSIN OLUR BİTER
Üçüncü madde seçilme yaşını 25'den 187e indirmektir. Seçilmek mi zordur, seçmek mi zordur. Seçmek zordur. Niye doğruyu, yanlıştan, iyiyi, kötüden ayırt edecek bir erdeme ulaşmak. Seçilmek onun kadar zor değildir. Bir siyasetçi bir zamanlar "Taksim meydanına dört ayaklı çıkarsam seçilir" demişti. Bu ülke bunları gördü. Adam gibi adam, 18 yaşında genç, dinamik eğer seçilme hakkını kazanmışsa benim milletim o genci de parlamentoya gönderir. Niye çekiniyoruz ki. Bu konularda gencimize güveneceğiz. Onları dışlamayacağız. Çıkmış diyorlar ki, askerlik ne olacak?Sanki 7 milyonun gencin hepsi parlamentoya girecek. Bunları tutarsın askerlikten muaf tutarsın olur biter. Şu anda parlamentoda görev yapmak kadar önemli bir görevi olabilir mi? Gencimiz gelecek parlamentoda milletine hizmet edecek, sonra askerlikten muaf tutulacak.
SEÇİMLER 5 YILDA BİR YAPILACAK
Millet kime oy verdiğini, kimden hesap soracağını bilecektir. Bu kişi artık Cumhurbaşkanıdır. Yürütme gücü Cumhurbaşkanında toplandığı için bu kişinin ne hükümeti, ne Meclisi bahane edip sorumluluktan kaçma imkanı kalmayacak. Yardımcıları, bakanları, üst düzey bürokratları atayan Cumhurbaşkanı yürütmeden sorumlu olacak seçimlerde yaptıklarının ve yapamadıklarının hesabını verecektir. Hükümet Meclis dışından ağırlıklı olarak isimlerle kurulacağı için, yürütme ile yasamanın iç içe geçmesinin sebep olduğu sıkıntılar da ortadan büyük ölçülerde kalkacaktır. Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri 5 yılda bir aynı gün yapılacak. Ayda bir seçimin olduğu, başbakanın değiştiği bir ülkede ayağa kalkmak, istikrar olur mu? Ortalamayı aldığımızda 16 yılda bir hükümet değişiyor. 4 yılda bir seçimin olmasını doğru bulmuyordum, doğru da bulmuyorum. Çünkü 4 yıla istikrarı sığdıramazsınız. Şimdi nasıl belediyeler beş yılda bir ise parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri de 5 yılda bir olacak.