Büyük depremlerin ardından 1999'dan bu yana toplanan deprem vergileri gündem oldu. Bu altı kalemlik vergilerin 5'i kaldırılsa da 1 tanesi hala vatandaştan tahsil ediliyor. Kalıcı hale getirilen Özel İletişim Vergisi, AFAD'ın harcamalarını karşılayabiliyor. Öte yandan deprem vergilerinin nereye harcandığına dair net bir bilgi yok. Ancak dönemin alım gücüne göre 90 milyar TL olan bugünün enflasyonunda ise 580 milyar TL'ye denk gelen vergilerle ne kadar konut yapılabileceği hesaplanabiliyor.
6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre 44 bin vatandaş yaşamını yitirdi. Birçok ilin etkilendiği 10 kentin ise enkaza döndüğü şehirlerde kurtulanlar da yaşam mücadelesi veriyor. Enkazdan çıkan, evsiz kalan, evi hasarlı olduğu için binasına giremeyen insanlar sokakta kurulan çadırlarda yaşıyor. Kimi bölgelerde çadırların yetersiz kaldığı da depremzede vatandaşlar tarafından dile getiriliyor.
Bölgede büyük bir hasarın meydana geldiği belirtilirken bunun ekonomiye maliyeti de hesaplanıyor. Bütün bunlar arasında 1999 yılından beri vatandaşlardan toplanan deprem vergilerinin ne kadar olduğu, nerelere harcandığı da tartışma konusu.
DEPREMİN HASAR MALİYETİ NE KADAR?
teyit.org'un araştırmalarına göre; depremin yarattığı yıkımın maliyeti ekonomist Selva Demiralp'in hesabına göre 16-24 milyar TL arasında. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonun maliyet hesabına göre ise hasarın toplamı 84 milyar doları buluyor. Dünya Bankası'nın hızlı hasar değerlendirme raporuna göre deprem34,2 milyar dolarlık fiziksel hasara yol açtı. Ancak aynı raporda iyileştirme ve yeniden inşa maliyetlerinin çok daha fazla olacağı tahmin ediliyor.
1999'DA BİR KERELİK EK VERGİLER GETİRİLDİ
Deprem vergileri ise bu noktada gündeme geliyor. 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depremde 18 binden fazla kişi yaşamını yitirdi, 109 bin bina da hasar gördü. Depremlerin ardından bölgelerin ekonomik olarak desteklenmesi ve yurttaşlara bazı muafiyetler tanınması için bir kanun çıkarıldı. Bu kanunla depremden etkilenen bölgeler hariç Türkiye geneli için bir defaya mahsus, ek vergiler getirildi.
ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ YÜRÜRLÜKTE KALDI
Başlangıçta bu vergiler, 2000 yılının sonuna kadar yürürlükte kalacaktı. Daha sonra özel iletişim ve işlem vergileri ikişer kez önce 2002, ardından 2003’ün sonuna kadar uzatıldı. Bu süre sonrasında yürürlükten kalkan vergilerden sadece özel iletişim vergisi günümüze kadar devam ettirildi.
2021'DE YÜZDE 10'A YÜKSELTİLDİ
Özel iletişim vergisi kapsamındaki vergiler 2018 yılına kadar cep telefonu görüşmelerinden yüzde 25, sabit telefon görüşmelerinden yüzde 15 ve veri ve internet hizmetlerinden yüzde 5 oranlarında tahsil edildi. 2018 yılına geldiğimizde hepsi yüzde 7,5’le vergilendirilmeye başlandı. 2021 yılı Ocak ayında Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle bu oran yüzde 10’a yükseltildi.
EK VERGİLERDEN BÜTÇEYE NE KADAR GİRDİ?
Deprem sonrası getirilen altı kalem vergiden ilk iki yıl yaklaşık bir milyar 100 milyon TL toplandı. 2000 ila 2003’te ise kalan iki vergiden toplam 4 milyar TL devletin kasasına girdi. 2004’ten günümüze kadar ise özel iletişim vergisinden yaklaşık 85 milyar TL toplandı.
Deprem vergileri içindeki en büyük payı özel iletişim vergisi oluşturuyor. Sadece özel iletişim vergisi için vatandaşların ödediği vergi tutarı 87,5 milyar TL.
Bu hesaplamalara göre, vatandaşlardan toplam deprem vergileri yaklaşık 90 milyar TL. Ancak para biriminin değerini değiştiren enflasyon göz önüne alındığında bu tutar enflasyon hesaba katılmadan elde edilen tutar haline geliyor. TL enflasyonu hesaba katıldığında toplanan deprem vergisi 580 milyar TL. (Buna bir örnek olarak; 1999’daki 1 lira, 2023 yılında 66,96 liraya denk geliyor.)
Dolar olarak hesaplandığında ise deprem vergilerinin toplamı 40 milyar dolara tekabül ediyor.
VERGİLER NEREYE GİTTİ?
2011’de dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı bir açıklama sırasında “bu duble yollara gidiyor, demir yollarına gidiyor, havayollarına gidiyor, çiftçimize gidiyor, eğitime gidiyor değerli arkadaşlar” demişti.
2021 yılında CHP’den Sezgin Tanrıkulu’nun sorusunu yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan hazine birliği ilkesini anımsatarak, “Belirli gelirler karşılığı olarak belirli harcama kalemleri veya projeler için ödenek tahsis edilmemekte, Hazine birliği kapsamında tüm gelirler halkımıza hizmet için yapılan tüm giderlerin karşılanması amacıyla kullanılmaktadır” cümlesini kullanmıştı.
BÜTÇE HARCAMALARINA DA KULLANLIYOR
İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın 17 Ağustos 2017’deki deprem vergisine dair sorularına “‘deprem vergisi’ adı altında bir vergi alınması söz konusu değildir” yanıtı veriliyor.
Mahmut Tanal’ın 2014 yılındaki soru önergesineyse “Belirli giderlere tahsis edilmemesi ilkesi gereği söz konusu vergi uygulaması nedeniyle elde edilen kaynaklar genel bütçeye gelir olarak kaydedilmekte ve afetlere ilişkin giderler de dahil olmak üzere tüm kamu giderlerinin karşılanması için kullanılmaktadır” cümleleriyle yanıt verilmiş.
Hazine birliği ilkesi tüm gelir ve giderlerin tek bir bütçe içinde toplanması anlamında kullanılıyor. Türkiye’de de bu ilke gereğince bütün gelir ve giderler tek bir bütçe içinde toplanıyor ve bu sayede farklı gelirlerin farklı harcamalar için kullanılması mümkün oluyor. Nitekim, özel iletişim vergisi, yasal olarak bütçe vergi gelirleri kapsamında değerlendirilerek diğer bütçe harcamalarına da kullanılıyor.
DEPREM VERGİLERİYLE KAÇ KONUT YAPILIR?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hesaplanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan yapı yaklaşık birim maliyetleri hesaplama noktası olarak kullandığında, A grubu metrekare başına 4 bin 950 lira olarak hesaplanıyor. TOKİ ise ortalama 2+1 konutun 75 ila 85, 3+1 konutun 110 ila 128 metrekare olarak değiştiği belirtiyor.
2+1 konut için 85 metrekare üzerinden hesaplama yapıldığında konutun maliyeti yaklaşık 420 bin lira olarak hesaplanabiliyor. 3+1 konut 119 metrekare konut içinse maliyet yaklaşık 589 bin lira. 90 milyarlık ‘deprem vergisi’ ile yaklaşık 214 bin 85 metrekarelik ve 153 bin 119 metrekarelik konut inşa edilebiliyor. Ancak bu hesapta yıllar içinde değişen alım gücü hesaba katılmadı.
1999'dan beri toplanan deprem vergileri 2023'teki alım gücüne denk getirildiğinde sonuç değişiyor. Bu dönemin hesabında göre 580 milyar TL'ye denk gelen deprem vergileri ile 85 metrekarelik 1 milyon 378 bin ve 119 metrekarelik 590 bin konut yapılabiliyor. Dolar bazındaki hesap ile de 85 metrekarelik 1 milyon 800 bin ve 119 metrekarelik bir milyon 300 bin konut yapılabiliyor.
ÖZEL DEPREM BÜTÇESİ YOK AFAD VAR
Türkiye'de depreme ayrılan özel bir bütçe yok ve bu nedenle AFAD gibi afet ve acil durumlarında çalışan bir kurumun harcamaları devletin bu konudaki yaklaşımını incelemek için büyük öneme sahip. AFAD, 2009 yılından sonra Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğünün kapatılması sonrasında Başbakanlığa bağlı olarak kuruldu. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminden sonraysa Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile 2018 yılında İçişleri Bakanlığına bağlandı.
ÖZEL İLETİŞİM VERGİSİ AFAD'IN HARCAMALARINA YETİYOR
AFAD'ın harcamaları ile deprem vergisi olarak getirilip kalıcılaşan Özel İletişim Vergisi'nin karşılaştırmasında son 3 yıl göz önüne alındığında AFAD'ın harcamalarının vergi miktarını geçiyor. Ancak 2011 yılından itibaren tahsil edilen özel iletişim vergisi olarak toplanan miktarın AFAD’ın harcamalarının toplamından düşük olduğu görülebiliyor.
AFAD harcamalarını ve özel iletişim vergisi tahsilatını toplayıp karşılaştırdığımızda 2011 yılından itibaren AFAD’a 56 milyar 500 milyon harcandığını, özel iletişim vergisi tahsilatınınsa 59 milyar 100 milyon olduğunu görebiliyoruz. Yani, özel iletişim vergisi tek başına AFAD’ın bütçesini karşılamakta yeterli.