Ekonomisiyle, siyasi yapısıyla Türkiye ile benzer süreçten geçen Brezilya, rasyonel önlemlerle en çok yatırım çeken beş ülkeden biri oldu. Müthiş çıkışın ardında dört adım öne çıktı: 1- Vergiden mali yasalara ekonomide yapısal adımlar atıldı. 2- Merkez Bankası tamamen bağımsız bir hale getirildi. 3- ‘Faiz silahı’ tereddüt edilmeden etkili bir şekilde kullanıldı. 4- Sağlanan güven ortamı ülkeye doğrudan yatırımları patlattı.
Brezilya’da geçen yılki seçimlerin ardından yatırımcıların Devlet Başkanı Lula da Silva’ya dönük kaygıları reformlarla ortadan kaldırıldı. Türkiye’de seçimden sonra hâlâ kur ve enflasyondaki tırmanış önlenemezken rasyonalite üzerine inşa edilen Brezilya modeli örnek teşkil etti. Bu kapsamda vergi reformu hayata geçirildi, mali yasada yapısal düzenlemeler yapıldı. Bağımsızlığı sağlanan Merkez Bankası faizi artırarak enflasyonu yüzde 3 seviyesine indirdi.
KAMU BORCUNA SIKI NEŞTER YEŞİL PAKETLE YATIRIMCIYA GÜVEN
Maliye Bakanı’nın istikrarı merkeze alan reformları hayata geçirmesi yatırımcılarda güven hissi uyandırdı. Hükümet milli gelirin yüzde 74’üne kadar ulaşan kamu borcunu aşağı çekecek önlemleri de devreye soktu. Ukrayna işgaliyle hububat fiyatlarının artması ihracatçı olan ülkenin dış ticaret fazlasına katkı sağlarken Lula yönetiminin karbon emisyonlarını düşürmeye dönük yasaları içeren 100 maddeli ‘yeşil dönüşüm’ paketi hazırlaması da yatırımcıları cezbetti.
Büyük bir ekonomik krizle boğuşan Brezilya, geçen yıl gerçekleşen seçimlerin ardından uygulanan ekonomi politikalarıyla birlikte yeni bir çıkışa doğru yürüyor. Özellikle seçim sürecinde piyasaların çok da olumlu bakmadığı Luiz Inácio Lula da Silva geçen yıl Brezilya başkanı seçildiğinde yatırımcıların deyim yerindeyse başından aşağı kaynar su devrilmişti. Latin Amerika solunun en önemli isimlerinden biri olan Lula, 2003-2011 yılları arasında iki dönem devlet başkanlığı yaptı. Başkanlığı sırasında, Latin Amerika’nın en büyük demokrasisi olan Brezilya’da yoksulluğun azaltılmasına yönelik politikalarıyla öne çıktı.
Lula, yolsuzluk ve para aklama suçlamasıyla Temmuz 2017’de 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ertesi yıl cezası 12 yıla çıkarıldı ve Lula aynı yıl Nisan 2018’de cezaevine girmişti. The Economist’teki habere göre, yatırımcıların birçoğu Lula’nın geçmişteki İşçi Partisi iktidarıyla özdeşleşen ve 2016’de büyük bir ekonomik krizle sonuçlanan mali savurganlık dönemine dönüleceğinden korkuyorlardı. Ancak iktidarı almasından altı ay sonra piyasalar Lula’ya ısınmaya başladılar. Kısa bir süre önce Brezilyalı 94 fon yöneticisi ve analistin katıldığı ankette hükümetle ilgili olumsuz görüş sahibi olanların oranının yalnızca yüzde 44 olduğu ortaya çıktı.
Ocak ayında bu oran yüzde 90 idi. Kredi değerlendirme kuruluşu Fitch 26 Temmuz’da Brezilya’nın 2018’de kırdığı uzun vadeli döviz cinsinden dış borcunun kredi notunu, ilk kez yükseltti. Brezilya’nın talihi bir bölümü Lula’nın kontrolü dışındaki gelişmeler nedeniyle iyiye doğru değişti. Rusya’nın, Ukrayna’yı işgali dünyanın iki büyük hububat ihracatçısının (Rusya ve Ukrayna) ihracatını zora soktu. Çin’in pandemi kısıtlamalarını kaldırması gıda maddesi talebini arttırdı. Her iki faktör de Brezilya’nın hububatının daha da fazla talep edilmesine neden oldu. Bu yıl soya fasulyesi ihracatı ekonomik büyümenin beşte birini oluşturuyor. Tarım ürünleriyle ilgili olumlu gelişmeler ise ülkenin zaten hayli yüksek olan dış ticaret fazlasını daha da arttırıyor.
‘SON 10 YILA GÖRE DAHA FARKLI BAKIYORLAR’
Benzer şekilde, artan ABD-Çin gerginliği ve ABD’nin önümüzdeki yıl faiz indirme olasılığı birçok yatırımcının dikkatlerini gelişmekte olan ülkelere çevirmesine neden oldu. Brezilya, geçen yıl 91 milyar dolarlık doğrudan yatırımla dünya geçen yıl en çok yatırım alan beşinci ülkesi oldu. Bu, 2021 yılında aldığı doğrudan yatırım miktarının iki katıydı. Söz konusu artış, 2022’de dünya genelinde doğrudan yatırım miktarının bir önceki yıla göre yüzde 12 düşmesine rağmen gerçekleşti. Washington’daki Institute of International Finance’den Robin Brooks “İnsanlar Brezilya’ya son on yılda gördüğümüzden farklı bakıyorlar” diyor.
MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZLIĞI DA İŞE YARIYOR
Brezilya Merkez Bankası’nın bağımsızlığı da işe yarıyor. Lula, bankanın başkanı Roberto Campos Neto’yu sık sık eleştiriyor. Başkan Lula’nın Neto’yu eleştirmesinin nedeni politika faizini yüzde 13.75 ile dünyanın en yüksekleri arasında tutarak ekonomik büyümeyi frenlemesi. Ancak bu politikalar işe yaramış görünüyor. Nisan’da yüzde 12 olan yıllık enflasyon 2023’ü yüzde 5 düzeyinde kapatacağı tahmin edilse de bugün yüzde 3,2’ye düşmüş bulunuyor. Bankanın bu hafta faiz indirimine gitmesi bekleniyor.
VERGİ REFORMU ACİL İHTİYAÇ
Lula hükümetinin birçok politikası da yatırımcıların iştahını arttırmış bulunuyor. Birçok ekonomist yatırımcıların Brezilya’ya karşı değişen tutumunda Maliye Bakanı Fernando Haddad’ın büyük payı olduğunu söylüyor. Haddad, Brezilya’yı daha istikrarlı ve sağlam bir konuma getirecek iki önemli reformun arkasındaki isim. Parlamento’nun alt kanadı 7 Temmuz’da 30 yıldır gerçekleştirilmeye çalışılan bir vergi reformu için Anayasa değişikliğini onayladı. Bu yılın sonlarına doğru da Kongre kamu maliyesini düzene sokacak yeni bir mali çerçeve için hazırlanan yasayı onaylayacak. Öncelik acil ihtiyaç olan vergi reformunda.
Bugün federal hükümet, 27 eyalet ve 5 binden fazla belediye kafasına göre vergi oranı belirliyor. Dünya Bankası’nın 2019’daki araştırması, şirketlerin Brezilya vergi kanunlarına uyum ve ilişkili işlemler için yılda 1,500 saat harcadıklarını ortaya çıkardı. Bu süre dünya genelinde ortalama 233 saat. Vergi reformu mal ve hizmetlerle ilgili beş vergiyi biri federal diğeri yerel olmak üzere iki ayrı Katma Değer Vergisi çatısı altında toplayacak. Yasanın yıl sonuna doğru çıkması bekleniyor. Merkez Bankası Başkanı Neto, vergi reformunun uygulamaya girdiği ilk yıl milli gelire 1.5 puanlık katkı yapacağını söylüyor.
VERGİ REFORMUNUN DETAYLARI NETLEŞMEDİ
Avrupa Birliği ile Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Uruguay’dan oluşan bir ticaret bloğu olan Mercosur arasında her ne kadar hem Brezilya’daki hem de AB’deki korumacıların engelleme olasılığı bulunsa da yirmi yıldan fazla süren müzakerelerin ardından yakında bir serbest ticaret anlaşması da imzalanabilir. Ancak vergi reformunun ve mali çerçevenin başarısının garanti olmadığı için biraz ihtiyatlı davranılması gerektiğini söyleyenler de var. Vergi reformunun detayları henüz netleşmedi. Bu, yeni KDV oranının ne olacağı, hangi sektörlerde indirimli oran uygulanacağı veya hangilerine KDV muafiyeti getirileceğinin belli olmadığı anlamına geliyor.
Tarım lobisi yasanın çok sayıda ürünü kapsayan gıdaya KDV muafiyeti sağlayacak şekilde çıkması için bastırıyor. Hükümete reform konusunda danışmanlık yapan Eduardo Fleury, özel muamele gören sektörlerin sayısı arttıkça standart vergi oranının yükseleceği uyarısını yapıyor. En fazla direniş de vergi yükü en çok artacak olan hizmet sektöründen geliyor. Ulusal Ticaret, Hizmetler ve Turizm Konfederasyonu’ndan Guilherme Mercês, “Vergi devrimine değil, verginin tabana yayılmasına ihtiyacımız var” diyor.
GELİRLERİ ARTTIRARAK FAİZ DIŞI DENGE HEDEFLENİYOR
Ayrıca hükümetin mali durumunu toparlayacağı da kesin değil. Bütçe bakanı Simone Tebet’e göre hükümet, harcamaları kısmak veya büyümeye odaklanmak yerine gelecek yıl gelirleri fazladan 26 milyar dolar artırarak (gayri safi yurtiçi hasılanın yaklaşık yüzde 1,1’i değerinde) faiz dışı dengeye ulaşmayı umuyor. Ek gelirin büyük bir kısmı vergi kaçakçılığıyla mücadele edilerek, gelir vergisinde reform yapılarak ve online bahis sitelerinin vergilendirilerek elde edilecek. Kongre ayrıca yakın zamanda Maliye’ye vergide çıkmaza giren davaları çözmek için uzlaşma yetkisi verdi.
Bakan Tebet, 2020’de Maliye’nin elinden bu yetkinin alınmasının yılda 8 milyar dolar tahsil edilememiş vergiye mal olduğunu tahmin ediyor. Ancak Brezilya Bağımsız Mali Enstitüsünden (ifi) Vilma Pinto, hükümetin hedeflerine ulaşmasının pek mümkün olmadığını söylüyor. Hükümetin, vergi kaçakçılığı nedeniyle buharlaşan paranın tahsilindeki zorluk ve yeni yasaların Kongre’den geçmesi için gerekecek süre nedeniyle gelecek yıl yalnızca 18 milyar dolar ek gelir elde edebileceğini söylüyor.